babasefer
Üye
- 9 Ocak 2019
- 915
- 417
hakem şikesi , federasyon şikesi , takım şikesi
merhaba arkadaşlar sizler için 1,5 saatlik bir çalışmayla hemen hemen bu konu hakkında yazılmış bütün makalelerden derlediğim bir yazı hazırladım şiddetle okumanızı tavsiye ederim. ( biliyorum burada uzun yazılar okumak sıkıcı gelebilir ama bu yazıyı gözardı etmemelisiniz)
Dünya futbolunun başı, özellikle son yıllarda bahis şebekeleriyle dertte. Çete üyeleri para kazanmak için ilginç ‘tarla sürme’ yöntemleri geliştiriyor. İzlediğiniz bir maç, tarımsal faaliyet olabilir!
Her şey bir trafik kazasıyla başladı. Kasım 2010’da İtalya’nın 3. Lig takımlarından US Cremonese oyuncusu, Pagane-se’ye karşı oynadıkları maçtan hemen sonra ciddi bir trafik kazası geçirdi. Oyuncuya kan tahlili yapılmasıyla birlikte büyük şikesoruşturması ‘Calcio Scommesse’ başladı. Kaza yapan oyuncunun kanında uyku ilacı Lormetazepam vardı. Paganese maçı sırasında ve sonrasında kendini aşırı derecede hâlsiz hisseden 4 oyuncunun kan tahlilleri de aynı sonucu verdi. Polisin kısa süreli araştırmasında oklar kaleci Marco Paolini’yi gösteriyordu. Telefon kayıtlarını inceleyen polis, şüpheliyi tespitte doğru yolda olduğunu görüyordu. Kaleci, uluslararası bir bahis şebekesinden takımının kaybetmesi için yüklü miktarda para alıyordu. Takım arkadaşlarını ‘ikna’ edemeyen Paolini, sıra dışı bir yönteme başvurup arkadaşlarının içecek ve yemeklerine uyku hapı katıyordu. Polisin başlattığı operasyonla kısa sürede şikenin sadece 3.Lig ile sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor, Serie Atakımlarına kadar uzanan bir skandal ortaya çıkıyordu. Sıra dışı yöntemlerle şike teklif eden şebekenin adresi ise İtalya’dan binlerce kilometre ötedeki Singapur’du. Aralarında eski millî oyuncular Cristiano Doni, Giuseppe Signori ve kaleci Paolini’nin bulunduğu birçok isim hapis ve para cezası alıyordu
İtalya’daki bu sıra dışı şike örneği, aslında futbol dünyasına musallat olan bu virüsle mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyordu. US Cremonese’li oyuncu kaza yapmasa İtalya’yı sarsan skandal ortaya çıkmayacaktı. UEFA’nın yılda 30 bin maçı gözlem altına alması için vazifelendirdiği Sportradar firmasından Darren Small, yeşil sahalardaki maç sonucu manipülasyonlarıyla mücadele etmenin her geçen gün zorlaştığına işaret ederek “Müthiş teknikler geliştiriyorlar. Biz bir tekniği çözerken, onlar çoktan yeni teknik geliştirmiş oluyorlar. Bu yolla yüzlerce milyon dolar kazanıyorlar ve her defasında bu işlerin merkezi Asya ülkeleri oluyor.” diyor
Stat ışıklarının söndürülmesi: 3 Kasım 1997’de oynanan West Ham-Crystal Palace maçında Frank Lampard ev sahibi adına skoru 2-2’ye getirince birden stadın ışıkları söndü. İlk bakışta teknik bir arıza gibi duran ışıkların sönmesinin planlı bir girişim olduğu uzun araştırma sonucu ortaya çıktı. Asya’daki bahis kurallarına göre; bir maç ikinci devre oynanırken çeşitli sebeplerden dolayı tatil edilir veya kesintiye uğrarsa o anki skor geçerli oluyordu. Stadın elektrik teknisyenini ‘satın alan’ şike şebekesi maç 2-2’ye gelince amacına ulaşıp bahisten on binlerce dolar kazanıyordu. Benzer durum 1,5 ay sonra oynanan Arsenal-Wimbledon maçında tekrarlanıyordu. Skor 0-0 devam ederken ikinci devrenin 13. saniyesinde stat karanlığa bürünüyordu.
Bahisçinin kulüp satın alması: Finlandiya Ligi’nin üst düzey takımlarından AC Allianssi ve FC Haka güç dengesi olarak birbirine oldukça yakındı. 7 Temmuz 2005’te oynanan maçı FC Haka sıra dışı bir skorla 8-0 kazanıyordu. FC Haka’lı oyuncuların mükemmel oyunundan ziyade AC Allianssi’li oyuncuların kötü ötesi futbolu dikkatleri çekiyordu. Örneğin kaleci yavaşça vurulan topu tutma yerine ters köşeye atlıyordu. Olayın gerçek boyutu kısa süre sonra ortaya çıkıyordu. Takımı kısa süre önce satın alan Çinli Ye Zheyun, çok sayıda Belçikalı ‘isimsiz’ oyuncu getiriyordu. Oyuncularına kaybetme emri veren Ye Zheyun’un oyunu kısa süre sonra ortaya çıkıyordu. Takım kaybederken Zheyun ve ortakları milyonlar kazanıyordu. Şikenin tespitiyle AC Allianssi iflas ediyordu.
Sahte millî takım: 7 Eylül 2010’da Bahreyn-Togo maçının skoru herkesi şaşırtıyordu. Afrika’nın güçlü ekiplerinden Togo, sıradan bir takım olan Bahreyn’le oynadığı hazırlık maçını 3-0 kaybediyordu. Hakem, skorun 8-0 olmasını Bahreyn’in attığı nizami 5 golü iptal ederek önlerken, asıl şok maçtan kısa bir süre sonra Togo Futbol Federasyonu’nun “Biz Bahreyn’e millî takımı göndermedik” açıklamasıyla yaşanıyordu. Singapur merkezli şike şebekesi tarihin en önemli dolandırıcılığına imza atıyordu. Şebeke, ‘futbolun sıradan ülkesi’ Bahreyn’in yenmesi için ‘sahte’ bir Togo millî takımı ayarlıyordu. Bahreyn’in kazanması ama farklı kazanmaması gereken bir skorla şebeke milyonlar kazanıyordu. Hakemin nizami 5 golü iptal etmesi de oyunun bir parçası oluyordu. ( buna çok güldüm :) )
Ayarlanan hakemlerle tüm goller penaltıdan: 9 Şubat 2011’de Letonya ile Bolivya’nın Antalya’da oynadığı hazırlık maçında futbol kurallarında yazmayan bir penaltı tekrarı oluyordu. Hakem Macar Krisztian Selmeczy’nin yönettiği maç 2-1 Letonya’nın galibiyetiyle sona ererken, 3 gol de penaltıdan atılıyordu. 42. dakikada Letonyalı Verpakovskis’in kullandığı penaltıyı Bolivyalı kaleci kurtarmasına rağmen, hakem Selmeczy hiçbir kural ihlali olmamasına rağmen tekrarlatıyordu. Ertesi gün Bulgaristan-Estonya maçını yine Macar Selmeczy yönetirken, maç 2-2 bitiyordu. Tesadüf bu ya, tüm goller yine penaltıdan atılıyordu. İki maçta 7 penaltı dikkat çekerken, bahis şirketlerinin maçın skorunun 2,5 gol üstü olması her şeyi kısa sürede ortaya çıkarıyordu. Singapur merkezli çete ‘atadığı’ Macar hakemle sonuca penaltılarla ulaşıp cüzdanını dolduruyordu.
Şikenin kitabını yazan diyor ki...
Declan Hill.
Kanaatle anlaşılmaz. Somut kanıt gerekir. Avrupa’daki şaibeli maçlar, çok sayıda teknik direktöre, çok sayıda hakeme seyrettirildi... “Var” veya “yok” sonucuna ulaşılamadı.
Ya hakem şike yapıyorsa?
İşte o zaman, ‘penaltı’da anormallik gözleniyor. Hakem şaibesinin olduğu maçlarda, penaltı sayısı, dürüst maçlara oranla, iki katına çıkıyor. Ancak... Şike yapan hakem, ‘kırmızı kart’tan uzak duruyor. Hakem şike yapıyorsa, istatistiklere göre, takımlar maçı eksiksiz tamamlıyor.
Şikeci nasıl davranıyor?
Orta saha oyuncusuysa, yanlış pasların yanısıra, sürekli geri pas yaparak, takımının oyun kurmasını engelliyor. Defans oyuncusuysa, en kritik pozisyonda, intihar pası yapıyor. Öyle bir pas atıyor ki, kalecisine uzak, rakip forvete yakın düşüyor. Bu vahim hatası gol olmazsa bile, vahim hatası yüzünden demoralize olmuş ayağına yatıp, amatörde bile görülmemiş derecede ‘ofsayt’ı bozuyor. Forvetse, topu rakibe kaptıracak kadar uzun süre ayağında tutuyor.
Bundan sonra ne olur?
Tüm olan biteni duyup, görüp, okuduktan sonra, başka tarafa bakıp, duymamayı, görmemeyi, konuşmamayı tercih edebilirsiniz ama... Artık asla bilmediğinizi söyleyemezsiniz!
Ben diyorumki bunları düşünerek akıl sağlığımızla oynamaylım var veya yok biz taahül edemeyiz. varsada büyük kumpastır yani facebook twitter gibi mecralarda şikeli maç adı altında 50 tlye satılan maçlara itibar etmeyiniz...
Şiir
futbolda var şike
en sevdiğim futbolcu pike (Gerard pique)
ayakkabının kralıdır nike
geri dön artık Luis enruqie
merhaba arkadaşlar sizler için 1,5 saatlik bir çalışmayla hemen hemen bu konu hakkında yazılmış bütün makalelerden derlediğim bir yazı hazırladım şiddetle okumanızı tavsiye ederim. ( biliyorum burada uzun yazılar okumak sıkıcı gelebilir ama bu yazıyı gözardı etmemelisiniz)
Dünya futbolunun başı, özellikle son yıllarda bahis şebekeleriyle dertte. Çete üyeleri para kazanmak için ilginç ‘tarla sürme’ yöntemleri geliştiriyor. İzlediğiniz bir maç, tarımsal faaliyet olabilir!
Her şey bir trafik kazasıyla başladı. Kasım 2010’da İtalya’nın 3. Lig takımlarından US Cremonese oyuncusu, Pagane-se’ye karşı oynadıkları maçtan hemen sonra ciddi bir trafik kazası geçirdi. Oyuncuya kan tahlili yapılmasıyla birlikte büyük şikesoruşturması ‘Calcio Scommesse’ başladı. Kaza yapan oyuncunun kanında uyku ilacı Lormetazepam vardı. Paganese maçı sırasında ve sonrasında kendini aşırı derecede hâlsiz hisseden 4 oyuncunun kan tahlilleri de aynı sonucu verdi. Polisin kısa süreli araştırmasında oklar kaleci Marco Paolini’yi gösteriyordu. Telefon kayıtlarını inceleyen polis, şüpheliyi tespitte doğru yolda olduğunu görüyordu. Kaleci, uluslararası bir bahis şebekesinden takımının kaybetmesi için yüklü miktarda para alıyordu. Takım arkadaşlarını ‘ikna’ edemeyen Paolini, sıra dışı bir yönteme başvurup arkadaşlarının içecek ve yemeklerine uyku hapı katıyordu. Polisin başlattığı operasyonla kısa sürede şikenin sadece 3.Lig ile sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor, Serie Atakımlarına kadar uzanan bir skandal ortaya çıkıyordu. Sıra dışı yöntemlerle şike teklif eden şebekenin adresi ise İtalya’dan binlerce kilometre ötedeki Singapur’du. Aralarında eski millî oyuncular Cristiano Doni, Giuseppe Signori ve kaleci Paolini’nin bulunduğu birçok isim hapis ve para cezası alıyordu
İtalya’daki bu sıra dışı şike örneği, aslında futbol dünyasına musallat olan bu virüsle mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyordu. US Cremonese’li oyuncu kaza yapmasa İtalya’yı sarsan skandal ortaya çıkmayacaktı. UEFA’nın yılda 30 bin maçı gözlem altına alması için vazifelendirdiği Sportradar firmasından Darren Small, yeşil sahalardaki maç sonucu manipülasyonlarıyla mücadele etmenin her geçen gün zorlaştığına işaret ederek “Müthiş teknikler geliştiriyorlar. Biz bir tekniği çözerken, onlar çoktan yeni teknik geliştirmiş oluyorlar. Bu yolla yüzlerce milyon dolar kazanıyorlar ve her defasında bu işlerin merkezi Asya ülkeleri oluyor.” diyor
Stat ışıklarının söndürülmesi: 3 Kasım 1997’de oynanan West Ham-Crystal Palace maçında Frank Lampard ev sahibi adına skoru 2-2’ye getirince birden stadın ışıkları söndü. İlk bakışta teknik bir arıza gibi duran ışıkların sönmesinin planlı bir girişim olduğu uzun araştırma sonucu ortaya çıktı. Asya’daki bahis kurallarına göre; bir maç ikinci devre oynanırken çeşitli sebeplerden dolayı tatil edilir veya kesintiye uğrarsa o anki skor geçerli oluyordu. Stadın elektrik teknisyenini ‘satın alan’ şike şebekesi maç 2-2’ye gelince amacına ulaşıp bahisten on binlerce dolar kazanıyordu. Benzer durum 1,5 ay sonra oynanan Arsenal-Wimbledon maçında tekrarlanıyordu. Skor 0-0 devam ederken ikinci devrenin 13. saniyesinde stat karanlığa bürünüyordu.
Bahisçinin kulüp satın alması: Finlandiya Ligi’nin üst düzey takımlarından AC Allianssi ve FC Haka güç dengesi olarak birbirine oldukça yakındı. 7 Temmuz 2005’te oynanan maçı FC Haka sıra dışı bir skorla 8-0 kazanıyordu. FC Haka’lı oyuncuların mükemmel oyunundan ziyade AC Allianssi’li oyuncuların kötü ötesi futbolu dikkatleri çekiyordu. Örneğin kaleci yavaşça vurulan topu tutma yerine ters köşeye atlıyordu. Olayın gerçek boyutu kısa süre sonra ortaya çıkıyordu. Takımı kısa süre önce satın alan Çinli Ye Zheyun, çok sayıda Belçikalı ‘isimsiz’ oyuncu getiriyordu. Oyuncularına kaybetme emri veren Ye Zheyun’un oyunu kısa süre sonra ortaya çıkıyordu. Takım kaybederken Zheyun ve ortakları milyonlar kazanıyordu. Şikenin tespitiyle AC Allianssi iflas ediyordu.
Sahte millî takım: 7 Eylül 2010’da Bahreyn-Togo maçının skoru herkesi şaşırtıyordu. Afrika’nın güçlü ekiplerinden Togo, sıradan bir takım olan Bahreyn’le oynadığı hazırlık maçını 3-0 kaybediyordu. Hakem, skorun 8-0 olmasını Bahreyn’in attığı nizami 5 golü iptal ederek önlerken, asıl şok maçtan kısa bir süre sonra Togo Futbol Federasyonu’nun “Biz Bahreyn’e millî takımı göndermedik” açıklamasıyla yaşanıyordu. Singapur merkezli şike şebekesi tarihin en önemli dolandırıcılığına imza atıyordu. Şebeke, ‘futbolun sıradan ülkesi’ Bahreyn’in yenmesi için ‘sahte’ bir Togo millî takımı ayarlıyordu. Bahreyn’in kazanması ama farklı kazanmaması gereken bir skorla şebeke milyonlar kazanıyordu. Hakemin nizami 5 golü iptal etmesi de oyunun bir parçası oluyordu. ( buna çok güldüm :) )
Ayarlanan hakemlerle tüm goller penaltıdan: 9 Şubat 2011’de Letonya ile Bolivya’nın Antalya’da oynadığı hazırlık maçında futbol kurallarında yazmayan bir penaltı tekrarı oluyordu. Hakem Macar Krisztian Selmeczy’nin yönettiği maç 2-1 Letonya’nın galibiyetiyle sona ererken, 3 gol de penaltıdan atılıyordu. 42. dakikada Letonyalı Verpakovskis’in kullandığı penaltıyı Bolivyalı kaleci kurtarmasına rağmen, hakem Selmeczy hiçbir kural ihlali olmamasına rağmen tekrarlatıyordu. Ertesi gün Bulgaristan-Estonya maçını yine Macar Selmeczy yönetirken, maç 2-2 bitiyordu. Tesadüf bu ya, tüm goller yine penaltıdan atılıyordu. İki maçta 7 penaltı dikkat çekerken, bahis şirketlerinin maçın skorunun 2,5 gol üstü olması her şeyi kısa sürede ortaya çıkarıyordu. Singapur merkezli çete ‘atadığı’ Macar hakemle sonuca penaltılarla ulaşıp cüzdanını dolduruyordu.
Şikenin kitabını yazan diyor ki...
Declan Hill.
Kanaatle anlaşılmaz. Somut kanıt gerekir. Avrupa’daki şaibeli maçlar, çok sayıda teknik direktöre, çok sayıda hakeme seyrettirildi... “Var” veya “yok” sonucuna ulaşılamadı.
Ya hakem şike yapıyorsa?
İşte o zaman, ‘penaltı’da anormallik gözleniyor. Hakem şaibesinin olduğu maçlarda, penaltı sayısı, dürüst maçlara oranla, iki katına çıkıyor. Ancak... Şike yapan hakem, ‘kırmızı kart’tan uzak duruyor. Hakem şike yapıyorsa, istatistiklere göre, takımlar maçı eksiksiz tamamlıyor.
Şikeci nasıl davranıyor?
Orta saha oyuncusuysa, yanlış pasların yanısıra, sürekli geri pas yaparak, takımının oyun kurmasını engelliyor. Defans oyuncusuysa, en kritik pozisyonda, intihar pası yapıyor. Öyle bir pas atıyor ki, kalecisine uzak, rakip forvete yakın düşüyor. Bu vahim hatası gol olmazsa bile, vahim hatası yüzünden demoralize olmuş ayağına yatıp, amatörde bile görülmemiş derecede ‘ofsayt’ı bozuyor. Forvetse, topu rakibe kaptıracak kadar uzun süre ayağında tutuyor.
Bundan sonra ne olur?
Tüm olan biteni duyup, görüp, okuduktan sonra, başka tarafa bakıp, duymamayı, görmemeyi, konuşmamayı tercih edebilirsiniz ama... Artık asla bilmediğinizi söyleyemezsiniz!
Ben diyorumki bunları düşünerek akıl sağlığımızla oynamaylım var veya yok biz taahül edemeyiz. varsada büyük kumpastır yani facebook twitter gibi mecralarda şikeli maç adı altında 50 tlye satılan maçlara itibar etmeyiniz...
Şiir
futbolda var şike
en sevdiğim futbolcu pike (Gerard pique)
ayakkabının kralıdır nike
geri dön artık Luis enruqie
Son düzenleme: