- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
İnsan nasıl düşünür daha doğrusu nasıl düşünebilir ki bu dünyada ,hep birlikte bir kaosun tam da ortasındayız, bir telaş halinde ,panik atak geçiriyoruz,,
Gençler ,sosyal medyada flört peşinde,doğru kafayı çalıştırmazken ;Orta yaşlı kesim genelde bir aileye sahip olduğu ve bu sahip olduğu aileye karşı sorumluluklarını taşıma cabası güderken; Yaşlı kesim de önlerinde kendilerini bekleyen ölümü düşünüp ,kendini geç kalmış ibadete kapatırken,nasıl düşünebiliriz ki !
Oyun içinde oyun oynanırken ,neden bizler bu oyunun hep figüranı oluyoruz,gerçi oyun kurucu olmak da yakışmaz bizlere , çünkü bizler amaçlarına ulaşmak için her yol mübahtır olan söze itibar edecek kadar onursuz olmadık,zira bizim tercih ettiğimiz yol , her zaman zorlu ve meşakkatli bir patika gibiydi, bu yol bazen biraz genişlerdi ,bazen iyice darlaşır , bazen de tamamen var olmaktan çıkacak kadar ,ot,çalı, çöp gibi engellerle kaplanırdı,ama bizler, bu yollarda ömür tüketen ,bir tekenin verdiği temiz bir süt misali bozmadık kendimizi ,hep saf ve temiz kaldık,,saf ve temiz kalmak yeterli miydi?
Dedik ya herkes bir oyun kurmuş oynuyor,amaç oyunu kazanmak ,amaca giden yolda her şey mübah, bu oyunda herkesin bir sıfatı var, kimileri yöneten ,kimileri yönetilen,kimileri öğretmen ,kimileri doktor,kimileri mühendis,kimileri çöpçü,kimileri asker,kimileri polis, kimileri akademisyen,,bunlar hiç bir şeyde bir de Kuklalar var, tanım yapacak olsak hiç mürekkep yalamamış birisi bile,,insanların yönlendirdiği bir oyuncak der kukla için, doğrumu evet doğru,bu tanımı biraz canlandıralım: duygusu olmayan robotlaşmış insandır aslında kukla,
Dünyada ülkemiz üzerine oynanan oyunları ,önce bizler birey olarak ,kukla olmadan iyice analiz etmeliyiz ki topyekûn bunlarla meziyetlerimiz doğrultusunda savaşabilelim,,
Gençler ,sosyal medyada flört peşinde,doğru kafayı çalıştırmazken ;Orta yaşlı kesim genelde bir aileye sahip olduğu ve bu sahip olduğu aileye karşı sorumluluklarını taşıma cabası güderken; Yaşlı kesim de önlerinde kendilerini bekleyen ölümü düşünüp ,kendini geç kalmış ibadete kapatırken,nasıl düşünebiliriz ki !
Oyun içinde oyun oynanırken ,neden bizler bu oyunun hep figüranı oluyoruz,gerçi oyun kurucu olmak da yakışmaz bizlere , çünkü bizler amaçlarına ulaşmak için her yol mübahtır olan söze itibar edecek kadar onursuz olmadık,zira bizim tercih ettiğimiz yol , her zaman zorlu ve meşakkatli bir patika gibiydi, bu yol bazen biraz genişlerdi ,bazen iyice darlaşır , bazen de tamamen var olmaktan çıkacak kadar ,ot,çalı, çöp gibi engellerle kaplanırdı,ama bizler, bu yollarda ömür tüketen ,bir tekenin verdiği temiz bir süt misali bozmadık kendimizi ,hep saf ve temiz kaldık,,saf ve temiz kalmak yeterli miydi?
Dedik ya herkes bir oyun kurmuş oynuyor,amaç oyunu kazanmak ,amaca giden yolda her şey mübah, bu oyunda herkesin bir sıfatı var, kimileri yöneten ,kimileri yönetilen,kimileri öğretmen ,kimileri doktor,kimileri mühendis,kimileri çöpçü,kimileri asker,kimileri polis, kimileri akademisyen,,bunlar hiç bir şeyde bir de Kuklalar var, tanım yapacak olsak hiç mürekkep yalamamış birisi bile,,insanların yönlendirdiği bir oyuncak der kukla için, doğrumu evet doğru,bu tanımı biraz canlandıralım: duygusu olmayan robotlaşmış insandır aslında kukla,
Dünyada ülkemiz üzerine oynanan oyunları ,önce bizler birey olarak ,kukla olmadan iyice analiz etmeliyiz ki topyekûn bunlarla meziyetlerimiz doğrultusunda savaşabilelim,,