- 12 May 2019
- 2,417
- 1,892
Erzurum türkiyenin kuzeybatısında bulunan yaklaşık 800.000 insanın barındığı ilimizdir.Peki olurda 'gezi amaçlı,iş amaçlı yolumuz düşerse nereleri gezebiliriz ?' bu yazımda size Erzurumun gezilebilecek yerlerinden bahsedeceğim.
ERZURUMUN TARİHİ;
Rusların 1916 yılında Erzurum'u istilası ile başlayan işgal, Osmanlı ordusunun bölgeye intikali ile son buldu. Bölge işgal ve katliam çetelerinden temizlenmiştir.
A)MECİDİYE VE AZİZİYE TABYASI
Erzurum da yapılan ilk tabyaların tarihi 18. yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak en büyük tabyalar 19. yüzyılın başından itibaren, Ruslar'ın Doğu Anadolu'ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin çevresinde, görüş açısı yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların sayısı 22'yi bulmaktadır. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alan bu tabyalar; bazen tek, bazen de bir kaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır. Tabyaların tamamı taştan inşa edilirken, mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plana çıkartılmıştır. Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplantı avlularına, depo, revir, gibi bölümlere yer verilmiştir. Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunurken, bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şekilde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 m., derinlikleri 6-14,5m. dir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir. Bu tabyalar (Mecidiye ve Aziziye) "93 Harbi" olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda, Rusların ilerleyişinin durdurulmasında kritik bir işlev görmüştür.
B)MEDRESELER
1)ÇİFT MİNARELİ MEDRESESİ:Selçuklular dönemine aittir. Bu tarihi eser günümüze kadar varlığını koruyabilmiş ve bulunduğu Erzurum ilinin sembolü haline gelmiştir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir.
2)YAKUTİYE MEDRESESİ:Kapalı avlulu ve eyvanlı medrese tipinin Anadoludaki en büyüğü olan medrese Erzurum'un en güzel ve gösterişli tarihi yapılarının başında geliyor.1310 yılındaki İlhanlı hükümdarı Sultan Olcayto zamanında yapıldığı bilinmektedir.Günümüzde Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.
C)RÜSTEM PAŞA KERVANSARAYI
Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılan bu kervansaray,ipekyolu üzerinde bulunması dolayısıyla kervanların mola verdiği han, günümüz deyişiyle,otel görevi gören bir yapıydı.Günümüzde bu kervansaray.Oltu taşı esnafının satış ve imalat yeridir.Kervansarayın diğer adı Taşhan'dır.
D)ERZURUM KONGRE BİNASI
I. Dünya Savaşı sonucunda imzalanan Mondros Mütarekesi'ne göre karışıklık çıkması durumunda İtilaf Devletleri tarafından işgal edilebilecek beş ilden biri olan Erzurum bu antlaşmada ayrıca ''Ermeni Vilayeti'' olarak da gösterilir.Hem bu antlaşmanın ağır maddeleri hem İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali ile Doğu Anadolu halkı hakkını aramak ve sesini duyurmak için Doğu İlleri Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurar. Bu derneğin bir şubesi de Erzurum'da açılır ve dernek Kazım Karabekir Paşa'nın Erzurum'a gelmesiyle daha da güç kazanır.Vatanı kurtarmak amacıyla Samsun'dan yola çıkan Mustafa Kemal Paşa Havza ve Amasya'da çalışmalarına devam ettiği sırada Kazım Karabekir Paşa tarafından Erzuruma davet edilir. 3 Temmuz'da halkın sevgi gösterileri ile coşku dolu karşılanan Mustafa Kemal Paşa 9 Temmuz'da askerlik görevinden istifa ederek vatanı kurtarma çalışmalarına resmi olarak Erzurum'da başlar.Mustafa Kemal Paşa 23 Temmuz 1919'da başlayan kongrenin ilk günü oy birliğiyle Kongre Başkanı seçilir.'Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,ayrılık kabul edilemez',Manda ve himaye kabul edilemez' gibi çok önemli kararlar bu kongrede alınmıştır.Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle''Tarih şüphesiz bu kongreyi ender ve büyük bir eser sayarak bağrına basacaktır''
E)ATATÜRK EVİ MÜZESİ
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Yaz sezonunda ilgi çeken Erzurum kış sezonunda ise 'kış sporları' ile önemli bir yapıya sahiptir.
MEŞHUR YEMEKLERİ
1)ÇAĞ KEBABI
2)KUZU TANDIR
3)KADAYIF DOLMA
4)HİNGEL
ERZURUMUN TARİHİ;
Rusların 1916 yılında Erzurum'u istilası ile başlayan işgal, Osmanlı ordusunun bölgeye intikali ile son buldu. Bölge işgal ve katliam çetelerinden temizlenmiştir.
A)MECİDİYE VE AZİZİYE TABYASI
Erzurum da yapılan ilk tabyaların tarihi 18. yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak en büyük tabyalar 19. yüzyılın başından itibaren, Ruslar'ın Doğu Anadolu'ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin çevresinde, görüş açısı yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların sayısı 22'yi bulmaktadır. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alan bu tabyalar; bazen tek, bazen de bir kaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır. Tabyaların tamamı taştan inşa edilirken, mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plana çıkartılmıştır. Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplantı avlularına, depo, revir, gibi bölümlere yer verilmiştir. Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunurken, bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şekilde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 m., derinlikleri 6-14,5m. dir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir. Bu tabyalar (Mecidiye ve Aziziye) "93 Harbi" olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda, Rusların ilerleyişinin durdurulmasında kritik bir işlev görmüştür.
B)MEDRESELER
1)ÇİFT MİNARELİ MEDRESESİ:Selçuklular dönemine aittir. Bu tarihi eser günümüze kadar varlığını koruyabilmiş ve bulunduğu Erzurum ilinin sembolü haline gelmiştir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir.
2)YAKUTİYE MEDRESESİ:Kapalı avlulu ve eyvanlı medrese tipinin Anadoludaki en büyüğü olan medrese Erzurum'un en güzel ve gösterişli tarihi yapılarının başında geliyor.1310 yılındaki İlhanlı hükümdarı Sultan Olcayto zamanında yapıldığı bilinmektedir.Günümüzde Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.
C)RÜSTEM PAŞA KERVANSARAYI
Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılan bu kervansaray,ipekyolu üzerinde bulunması dolayısıyla kervanların mola verdiği han, günümüz deyişiyle,otel görevi gören bir yapıydı.Günümüzde bu kervansaray.Oltu taşı esnafının satış ve imalat yeridir.Kervansarayın diğer adı Taşhan'dır.
D)ERZURUM KONGRE BİNASI
I. Dünya Savaşı sonucunda imzalanan Mondros Mütarekesi'ne göre karışıklık çıkması durumunda İtilaf Devletleri tarafından işgal edilebilecek beş ilden biri olan Erzurum bu antlaşmada ayrıca ''Ermeni Vilayeti'' olarak da gösterilir.Hem bu antlaşmanın ağır maddeleri hem İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali ile Doğu Anadolu halkı hakkını aramak ve sesini duyurmak için Doğu İlleri Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurar. Bu derneğin bir şubesi de Erzurum'da açılır ve dernek Kazım Karabekir Paşa'nın Erzurum'a gelmesiyle daha da güç kazanır.Vatanı kurtarmak amacıyla Samsun'dan yola çıkan Mustafa Kemal Paşa Havza ve Amasya'da çalışmalarına devam ettiği sırada Kazım Karabekir Paşa tarafından Erzuruma davet edilir. 3 Temmuz'da halkın sevgi gösterileri ile coşku dolu karşılanan Mustafa Kemal Paşa 9 Temmuz'da askerlik görevinden istifa ederek vatanı kurtarma çalışmalarına resmi olarak Erzurum'da başlar.Mustafa Kemal Paşa 23 Temmuz 1919'da başlayan kongrenin ilk günü oy birliğiyle Kongre Başkanı seçilir.'Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,ayrılık kabul edilemez',Manda ve himaye kabul edilemez' gibi çok önemli kararlar bu kongrede alınmıştır.Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle''Tarih şüphesiz bu kongreyi ender ve büyük bir eser sayarak bağrına basacaktır''
E)ATATÜRK EVİ MÜZESİ
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Yaz sezonunda ilgi çeken Erzurum kış sezonunda ise 'kış sporları' ile önemli bir yapıya sahiptir.
MEŞHUR YEMEKLERİ
1)ÇAĞ KEBABI
2)KUZU TANDIR
3)KADAYIF DOLMA
4)HİNGEL