- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
Yazmak, yazabilmek ve sonunda da anlaşılabilmek, anlaşılır olmak ne güzel şeydi,,
Sanırım hayatımız boyunca bir çok hobi edindik,, Bazılarımız resim yapmayı ne bilim kara kalem mesela, bazılarımız satranç oynamayı, bazılarımız masa tenisi oynamayı, bazılarımız yüzmeyi ama öyle serbest yüzme stili değil ; sırt üstü, kelebek, kurbağalama stili ile yüzmeyi, bazılarımız vücut oyuncunun enstrümanıdır ilkesi ile tiyatrocu olmayı , bazılarımız spor bahisleri almayı, bazılarımız çiçek yetiştirmeyi, bazılarımız dünya tarihi üzerinde kendisini geliştirmeyi, bazılarımız futbolda iyi oyuncu olmayı, bazılarımız müzik aleti çalmayı, bazılarımız şiir yazmayı ve okumayı, bazılarımız,,, Bazılarımız ise yazmayı kendisine hobi olarak seçmiştir,,
Hatırlayınız, kendinizin şu andan daha önce olan yaşamlarınızı,, Muhakkak çoğumuzda 'ben de yazabilirim’ düşüncesi olmuştur,, Peki insanda ‘yazma dürtüsü ‘ oluşturan şey/şeyler nelerdi? İzlediğiniz bir filmin akılalmaz senaryosu muydu? Yoksa okuduğunuz bir kitabın sürekliliğini sonuna kadar yitirmemesi miydi? Yoksa gündelik yaşamda çok akıcı konuşabilen bir arkadaşınız mıydı? Yada içinizde biriktirdiğiniz fakat konuşarak sözlerinize katamadığınız içsel yaratıcı zenginlik miydi? Yoksa bir forumda ya da bir blogda yazılarını okumayı, zevkle takip ettiğiniz bir kalem miydi? İşte bu ve bunlar gibi sebepler bizlerde yazma dürtüsü oluşturur, bizlere yazma isteği duygusu aşılar,,
***
Peki, içimizde yazma dürtüsü oluştu, yazmaya nasıl başlamalıyız? Bir kaç başlık altında kendime has yöntemlerimi sıralamak istiyorum,,
Bilmek :
Yazmak, her şeyin ötesinde öncelikle bir birikimin sonucu ve ürünüdür,, Çünkü kimse bilmeden yazamaz,,
Yazmaya başlamadan önce ne bildiğimizi sorgulamamız gerekiyor,, Sözüm ola örneğin bir bahis sitesi tanıtım yazısı yazabilmek için ; Alt yapıların ne olduğunu? , Lisanslamarın nasıl yapıldığını? Lisansın aktif mi değil mi , kontrolünün nasıl yapıldığı? gibi bilgileri bilmemiz gerekir,,Eğer bilmiyor isek bu konu hakkında yazı yazabilmemiz pek mümkün değildir,,
Önerme :
Yazacağımız yazımızın bir önermesi olmalı,, Önermeyi, kabul edilmesi dileğiyle öne sürdüğümüz düşünce yada görüş olarak ifade edebiliriz,, Yazımızın bütününüyle bu önermeye cevap verebilmesi , bu önermeyi somut ya da soyut deliller ile desteklemesi gerekmektedir,,
Yazımız İçin En Az Üç Bölüm Kullanmak :
Yazımızda giriş, gelişme, sonuç bölümleri olmalıdır,,
Giriş bölümünde, yazacağımız konuya ilişkin tanımlamalar yapmalıyız,, Bu tanımlama genelde somut-objektif olmalıdır. Eğer ifade ediş şeklimiz güçlü ise nadirende olsa soyut-subjektif tanımlamalar yapabiliriz,,
Gelişme bölümünde, yazımızın önermesini, okuyucuya hissettirmek için çeşitli yollara başvurmalıyız,, Etkileyici cümleler ile okuyucu tutmaya çalışır iken yapacağımız tasvirlerle, okuyucuda okuma hissini değil görme hissini oluşturmalıyız,, Okuyucu, yazımızı okurken sanki görsel olarak bir filmi izliyormuş havasında olmalıdır,, Bunu yapabildikten sonra inanın yazımız hiç bir anlam ifade etmese bile okuyucu tarafından soluksuz bir şekilde okunacaktır,, Yine gelişme bölümü içersinde yazınız ile ilgili olan kalıplaşmış deyim veya atasözlerini yerinde kullanarak çok güzel bir ambiyans oluşturabilirsiniz,, Gelişme bölümü yazarın sazıdır,, Bu sazı burada büyük bir ustalık ile kullanabilmelidir,, Her yazarın kendine ait yani kendine özgün bir kalem tutuş şekli vardır,, Bu tutuş yazı içersinde kendisini her daim gösterir,, Okuduğunuz yazıda, yazarının kim olduğuna bakmadan bile yazarın kim olabileceği hakkında size fikir veren olay, yazarın kalem tutuş şeklidir,, Ve bunu sizlere daha önceden vermiş olmasından kaynaklanmaktadır,,
Sonuç bölümünde ise yazınızı kısa ve net cümleler ile bağlamanız, yazınızın ana fikrine ise doğrudan veya dolaylı olarak atıfta bulunmanız gerekmektedir,,
Tümevarım-Tümdengelim Kullanmak :
Yazmak için ya parçadan bütüne ya da bütünden parçaya gitmelisiniz,, Bu yöntem aklınızda bir şey olmadığında bile sizlerin yazabilmenize olanak sağlayacaktır,, Bu yöntemin temelinde soru-cevaplar gizlidir,, Yazınızı yazarken soru cümleleri ile alt başlıklar kullanmanız hem sizin yazabilmenizi sürdürülebilir kılacak hem de anlatmak istediklerinizi dağıtmadan parça parça okuyucuya verebileceksiniz,, Bu yöntemi basit bir örnek ile açıklayalım: Yazmak istediğimiz konumuz ‘halı’ üzerine olsun,, Halı Nedir? Halı Nasıl Dokunur? Halı Dokuyan İşçiler Ne Gibi Zorluklar ile Karşılaşıyor? Halılardaki Desen ve Motifler Gelişigüzel Mi Seçiliyor? Halıların Tarihsel Dönüşümü-Evreleri Nelerdir? ,,, Bakınız, halı hakkında yazı yazmayı düşünüyor idik,, Ne yazabileceğimize ilişkin aklımızda çok az şey var iken Halılar ile ilgili yukarıda belirttiğimiz sorulara cevap vererek bir anda yeterli kelime sayısına sahip, halı hakkında yazı yazabilir hale geldik,, Tümevarım-Tümdemgelim yönteminin altında yatan soru-cevap özelliği, yazabilmemizi ne kadar da kolaylaştırdı, görmüş olduk,,
Başlık Seçimi :
Yazımız için seçeceğimiz başlık, yazımızın güçlü vurgu yaptığı cümlelerdeki özgün kelime ve kelime öbeklerinden oluşmalıdır,, Bu okuyucuyu, aaaa bak bu yüzden bu başlığı tercih etmiş düşüncesine sevk etmelidir,, Seçeceğimiz başlık, arama motorlarlarındaki , anahtar kelimeleri içermemelidir,,Bu durum internet ortamında görünülebilirlik yani ceo çalışmaları için dezavantaj gibi gözüksede kaliteli içeriğin oluşturduğu etkili ambiyans içinde kullanılan anahtar kelimeler ile bu dezavantajı fazlası ile bertaraf edip avantaja dönüştürebiliriz,,
Ayrıca başlık seçimini en baştan yani yazımıza daha başlamadan önce yapar isek o başlığa ulaşmak için konu akışının kendiliğinden ortaya çıkacağını görebileceğiz,, Örnek verecek olur isek kıyıdaki elbise, eski kemend, paslı menteşe, insan lekesi, tozlu raf, ters üçgen paradoksu, eksik eksi, keşkül titretmesi, köşeli duygular, pembe incili pinpon topu, dikensiz kaktüs, tuzsuz tuzluk, ezikinimsi karakter, kum serpintisi, maskeli suretler, ince bir çizgi, yeşiller, sırt üstü fantezisi, düş satma, şeytan tüyü sarmalı, kartal yalnızlığı, hiç düşünce, itenek ihtiyacı, metraj kısası,,,, Bu ve bunun gibi başlıklar özgün başlıklardır,, ( Not : bu başlıklardan bazıları ile yazılmış yazılarım mevcuttur.) Sadece bu tarzda olan başlıklardan yola çıkarak bile aklımızda ne yazacağımıza ilişkin hiç bir şey yokken de çok hoş ve merakla okunulabilecek yazılar yazabiliriz,,
Parça Parça Yaz ve Bağkur Birleştir :
Yazar için ilham gelme durumu her zaman vardır,, Film izlerken, dışarıda dolanırken, çalışırken, spor yaparken, sex yaparken, dedikodu yaparken, sırt üstü uzanırken,,, Zaman zaman yazma dürtüsü gelir, biranda beynimizde şimşek/şimşekler çakar,, İşte bu anlarda bir cümle dahi olsa yazabileceğiniz şeyler ile ilgili , not alınız,, Bu not alışlarınız zaman geçtikçe çoğalacak ve birbiri ile ilgili olanları birleştirici ve bağlayıcı özelliğiniz ile bütünselleştirip yeni yazınızın da temel modelini ortaya çıkartmış olacaksınız,, Bu yöntem gerçekten yazmayı sevenlerin zevkle kullandığı bir yoldur,, Etkili bir yöntem olduğu en azından benim için sabittir,,
Yukarıda yazabilmek için gerekli olan yöntemlerden bahsettim,, Bu yöntemlerde öncelik sırası yoktur,, Yöntemlerdeki Öncelik, kişinin iç dünyası ile doğru orantılıdır,,
***
Nasıl yazabilirim hakkında bir kaç tiyo verdikten sonra bir de prosfesyonel yazarlar hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum,,
Bu yazarların en önemli özellikleri;
•Profesyonel anlamda Dil ve Anlam bilgisine sahip olmaları,,
•Çok çok kitap okudukları/okumuş oldukları için gerek kısa cümleleri gerekse de uzun cümleleri , çok kısa sürede , sihirli kelimeler ile süsleyip yazıya dökebiliyor olmaları,,
•Yazılarında matematiksel, istatistiksel algoritma kullanmaları ( yazının bütününü ele alındığında nerelerde duygu yoğunluğunu arttırmalı, nerelerde korku ve endişe vermeli , nerelerde umuda tutunabilmeyi sağlayabilmek için gibi ),,
•Yazmak için gerekli olan profesyonel yöntemleri ilmik ilmik dokumuş olmaları ve her defasında bu ilmiğe bir imlik daha katabilir yeteneklerinin olmasıdır,,
Prosfesyonel yazarlar , amatör yazarlara göre bu kadar üstün özelliklere sahip olsalar bile sürpriz ! Güreşçi daha son oyununu göstermedi,,
Biz gibi amatör yazarların sürprizi yani güreşçi edası ile son oyunumuz, yazımıza bir sihir katmak olacaktır,, Bu sihri ‘şeytan tüyü sarmalı’nda’ saklarız,, Şeytan tüyü, bir taraftan yasakları içinde barındırsa da bir taraftan da yasak şeylere gel gel merakı uyandırır,, Bu durum yasak şeylerin cazibesi ile açıklanır,, İşte yazar, yazısına , şeytan tüyünü yani yasak şeylerin cazibesi hissiyatını yerleştirebilirse, her daim özgün ve merak ile okunulabilir olacaktır,,
Aklınızda hiç bir fikir yok iken bile yazabilmeniz umudu ile ,,
Yazının önermesi : İnsanların profesyonel yazar olmadığı halde kendine has yazım dili ve yöntemleri ile güzel yazılar yazabilmesi,,
Son olarak Kalem tutuş şeklim : Benim yazılarımı okuyanlar, şunları net olarak görebilirler;
-Yazılarım da genelde çoğu yazar tarafından çok tercih edilmesede uzun cümleler kullanırım,,
-Yazılarımın içerisinde matematiksel terimlerin ifadeleştirilmiş hallerini sıklık ile kullanırım,, -Yazılarımda zaman zaman Osmanlıcadan Türkçeleştirilmiş kelimeleri kullanırım,,
-Kullandığım bazı kelimeleri kendim yaratırım ya da çok az sıklık ile kullanılan kelimeleri zaman zaman gün yüzüne çıkartırım,,( dezenfektif temizlik )
-Yazılarımda kelime ayraçı kullanırım,, ( olan/olacak şeklindeki gibi )
-Devamlılığı sürdürülebilir kılarken kopukluk olmamasına özen gösteririm,,
-Vurgu içinde vurgu yaparım zihinlere girebilmek için,,
*** Ha unutmadan nokta kullanmam onun yerine çift virgülü tercih ederim :) ,,
Sanırım hayatımız boyunca bir çok hobi edindik,, Bazılarımız resim yapmayı ne bilim kara kalem mesela, bazılarımız satranç oynamayı, bazılarımız masa tenisi oynamayı, bazılarımız yüzmeyi ama öyle serbest yüzme stili değil ; sırt üstü, kelebek, kurbağalama stili ile yüzmeyi, bazılarımız vücut oyuncunun enstrümanıdır ilkesi ile tiyatrocu olmayı , bazılarımız spor bahisleri almayı, bazılarımız çiçek yetiştirmeyi, bazılarımız dünya tarihi üzerinde kendisini geliştirmeyi, bazılarımız futbolda iyi oyuncu olmayı, bazılarımız müzik aleti çalmayı, bazılarımız şiir yazmayı ve okumayı, bazılarımız,,, Bazılarımız ise yazmayı kendisine hobi olarak seçmiştir,,
Hatırlayınız, kendinizin şu andan daha önce olan yaşamlarınızı,, Muhakkak çoğumuzda 'ben de yazabilirim’ düşüncesi olmuştur,, Peki insanda ‘yazma dürtüsü ‘ oluşturan şey/şeyler nelerdi? İzlediğiniz bir filmin akılalmaz senaryosu muydu? Yoksa okuduğunuz bir kitabın sürekliliğini sonuna kadar yitirmemesi miydi? Yoksa gündelik yaşamda çok akıcı konuşabilen bir arkadaşınız mıydı? Yada içinizde biriktirdiğiniz fakat konuşarak sözlerinize katamadığınız içsel yaratıcı zenginlik miydi? Yoksa bir forumda ya da bir blogda yazılarını okumayı, zevkle takip ettiğiniz bir kalem miydi? İşte bu ve bunlar gibi sebepler bizlerde yazma dürtüsü oluşturur, bizlere yazma isteği duygusu aşılar,,
***
Peki, içimizde yazma dürtüsü oluştu, yazmaya nasıl başlamalıyız? Bir kaç başlık altında kendime has yöntemlerimi sıralamak istiyorum,,
Bilmek :
Yazmak, her şeyin ötesinde öncelikle bir birikimin sonucu ve ürünüdür,, Çünkü kimse bilmeden yazamaz,,
Yazmaya başlamadan önce ne bildiğimizi sorgulamamız gerekiyor,, Sözüm ola örneğin bir bahis sitesi tanıtım yazısı yazabilmek için ; Alt yapıların ne olduğunu? , Lisanslamarın nasıl yapıldığını? Lisansın aktif mi değil mi , kontrolünün nasıl yapıldığı? gibi bilgileri bilmemiz gerekir,,Eğer bilmiyor isek bu konu hakkında yazı yazabilmemiz pek mümkün değildir,,
Önerme :
Yazacağımız yazımızın bir önermesi olmalı,, Önermeyi, kabul edilmesi dileğiyle öne sürdüğümüz düşünce yada görüş olarak ifade edebiliriz,, Yazımızın bütününüyle bu önermeye cevap verebilmesi , bu önermeyi somut ya da soyut deliller ile desteklemesi gerekmektedir,,
Yazımız İçin En Az Üç Bölüm Kullanmak :
Yazımızda giriş, gelişme, sonuç bölümleri olmalıdır,,
Giriş bölümünde, yazacağımız konuya ilişkin tanımlamalar yapmalıyız,, Bu tanımlama genelde somut-objektif olmalıdır. Eğer ifade ediş şeklimiz güçlü ise nadirende olsa soyut-subjektif tanımlamalar yapabiliriz,,
Gelişme bölümünde, yazımızın önermesini, okuyucuya hissettirmek için çeşitli yollara başvurmalıyız,, Etkileyici cümleler ile okuyucu tutmaya çalışır iken yapacağımız tasvirlerle, okuyucuda okuma hissini değil görme hissini oluşturmalıyız,, Okuyucu, yazımızı okurken sanki görsel olarak bir filmi izliyormuş havasında olmalıdır,, Bunu yapabildikten sonra inanın yazımız hiç bir anlam ifade etmese bile okuyucu tarafından soluksuz bir şekilde okunacaktır,, Yine gelişme bölümü içersinde yazınız ile ilgili olan kalıplaşmış deyim veya atasözlerini yerinde kullanarak çok güzel bir ambiyans oluşturabilirsiniz,, Gelişme bölümü yazarın sazıdır,, Bu sazı burada büyük bir ustalık ile kullanabilmelidir,, Her yazarın kendine ait yani kendine özgün bir kalem tutuş şekli vardır,, Bu tutuş yazı içersinde kendisini her daim gösterir,, Okuduğunuz yazıda, yazarının kim olduğuna bakmadan bile yazarın kim olabileceği hakkında size fikir veren olay, yazarın kalem tutuş şeklidir,, Ve bunu sizlere daha önceden vermiş olmasından kaynaklanmaktadır,,
Sonuç bölümünde ise yazınızı kısa ve net cümleler ile bağlamanız, yazınızın ana fikrine ise doğrudan veya dolaylı olarak atıfta bulunmanız gerekmektedir,,
Tümevarım-Tümdengelim Kullanmak :
Yazmak için ya parçadan bütüne ya da bütünden parçaya gitmelisiniz,, Bu yöntem aklınızda bir şey olmadığında bile sizlerin yazabilmenize olanak sağlayacaktır,, Bu yöntemin temelinde soru-cevaplar gizlidir,, Yazınızı yazarken soru cümleleri ile alt başlıklar kullanmanız hem sizin yazabilmenizi sürdürülebilir kılacak hem de anlatmak istediklerinizi dağıtmadan parça parça okuyucuya verebileceksiniz,, Bu yöntemi basit bir örnek ile açıklayalım: Yazmak istediğimiz konumuz ‘halı’ üzerine olsun,, Halı Nedir? Halı Nasıl Dokunur? Halı Dokuyan İşçiler Ne Gibi Zorluklar ile Karşılaşıyor? Halılardaki Desen ve Motifler Gelişigüzel Mi Seçiliyor? Halıların Tarihsel Dönüşümü-Evreleri Nelerdir? ,,, Bakınız, halı hakkında yazı yazmayı düşünüyor idik,, Ne yazabileceğimize ilişkin aklımızda çok az şey var iken Halılar ile ilgili yukarıda belirttiğimiz sorulara cevap vererek bir anda yeterli kelime sayısına sahip, halı hakkında yazı yazabilir hale geldik,, Tümevarım-Tümdemgelim yönteminin altında yatan soru-cevap özelliği, yazabilmemizi ne kadar da kolaylaştırdı, görmüş olduk,,
Başlık Seçimi :
Yazımız için seçeceğimiz başlık, yazımızın güçlü vurgu yaptığı cümlelerdeki özgün kelime ve kelime öbeklerinden oluşmalıdır,, Bu okuyucuyu, aaaa bak bu yüzden bu başlığı tercih etmiş düşüncesine sevk etmelidir,, Seçeceğimiz başlık, arama motorlarlarındaki , anahtar kelimeleri içermemelidir,,Bu durum internet ortamında görünülebilirlik yani ceo çalışmaları için dezavantaj gibi gözüksede kaliteli içeriğin oluşturduğu etkili ambiyans içinde kullanılan anahtar kelimeler ile bu dezavantajı fazlası ile bertaraf edip avantaja dönüştürebiliriz,,
Ayrıca başlık seçimini en baştan yani yazımıza daha başlamadan önce yapar isek o başlığa ulaşmak için konu akışının kendiliğinden ortaya çıkacağını görebileceğiz,, Örnek verecek olur isek kıyıdaki elbise, eski kemend, paslı menteşe, insan lekesi, tozlu raf, ters üçgen paradoksu, eksik eksi, keşkül titretmesi, köşeli duygular, pembe incili pinpon topu, dikensiz kaktüs, tuzsuz tuzluk, ezikinimsi karakter, kum serpintisi, maskeli suretler, ince bir çizgi, yeşiller, sırt üstü fantezisi, düş satma, şeytan tüyü sarmalı, kartal yalnızlığı, hiç düşünce, itenek ihtiyacı, metraj kısası,,,, Bu ve bunun gibi başlıklar özgün başlıklardır,, ( Not : bu başlıklardan bazıları ile yazılmış yazılarım mevcuttur.) Sadece bu tarzda olan başlıklardan yola çıkarak bile aklımızda ne yazacağımıza ilişkin hiç bir şey yokken de çok hoş ve merakla okunulabilecek yazılar yazabiliriz,,
Parça Parça Yaz ve Bağkur Birleştir :
Yazar için ilham gelme durumu her zaman vardır,, Film izlerken, dışarıda dolanırken, çalışırken, spor yaparken, sex yaparken, dedikodu yaparken, sırt üstü uzanırken,,, Zaman zaman yazma dürtüsü gelir, biranda beynimizde şimşek/şimşekler çakar,, İşte bu anlarda bir cümle dahi olsa yazabileceğiniz şeyler ile ilgili , not alınız,, Bu not alışlarınız zaman geçtikçe çoğalacak ve birbiri ile ilgili olanları birleştirici ve bağlayıcı özelliğiniz ile bütünselleştirip yeni yazınızın da temel modelini ortaya çıkartmış olacaksınız,, Bu yöntem gerçekten yazmayı sevenlerin zevkle kullandığı bir yoldur,, Etkili bir yöntem olduğu en azından benim için sabittir,,
Yukarıda yazabilmek için gerekli olan yöntemlerden bahsettim,, Bu yöntemlerde öncelik sırası yoktur,, Yöntemlerdeki Öncelik, kişinin iç dünyası ile doğru orantılıdır,,
***
Nasıl yazabilirim hakkında bir kaç tiyo verdikten sonra bir de prosfesyonel yazarlar hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum,,
Bu yazarların en önemli özellikleri;
•Profesyonel anlamda Dil ve Anlam bilgisine sahip olmaları,,
•Çok çok kitap okudukları/okumuş oldukları için gerek kısa cümleleri gerekse de uzun cümleleri , çok kısa sürede , sihirli kelimeler ile süsleyip yazıya dökebiliyor olmaları,,
•Yazılarında matematiksel, istatistiksel algoritma kullanmaları ( yazının bütününü ele alındığında nerelerde duygu yoğunluğunu arttırmalı, nerelerde korku ve endişe vermeli , nerelerde umuda tutunabilmeyi sağlayabilmek için gibi ),,
•Yazmak için gerekli olan profesyonel yöntemleri ilmik ilmik dokumuş olmaları ve her defasında bu ilmiğe bir imlik daha katabilir yeteneklerinin olmasıdır,,
Prosfesyonel yazarlar , amatör yazarlara göre bu kadar üstün özelliklere sahip olsalar bile sürpriz ! Güreşçi daha son oyununu göstermedi,,
Biz gibi amatör yazarların sürprizi yani güreşçi edası ile son oyunumuz, yazımıza bir sihir katmak olacaktır,, Bu sihri ‘şeytan tüyü sarmalı’nda’ saklarız,, Şeytan tüyü, bir taraftan yasakları içinde barındırsa da bir taraftan da yasak şeylere gel gel merakı uyandırır,, Bu durum yasak şeylerin cazibesi ile açıklanır,, İşte yazar, yazısına , şeytan tüyünü yani yasak şeylerin cazibesi hissiyatını yerleştirebilirse, her daim özgün ve merak ile okunulabilir olacaktır,,
Aklınızda hiç bir fikir yok iken bile yazabilmeniz umudu ile ,,
Yazının önermesi : İnsanların profesyonel yazar olmadığı halde kendine has yazım dili ve yöntemleri ile güzel yazılar yazabilmesi,,
Son olarak Kalem tutuş şeklim : Benim yazılarımı okuyanlar, şunları net olarak görebilirler;
-Yazılarım da genelde çoğu yazar tarafından çok tercih edilmesede uzun cümleler kullanırım,,
-Yazılarımın içerisinde matematiksel terimlerin ifadeleştirilmiş hallerini sıklık ile kullanırım,, -Yazılarımda zaman zaman Osmanlıcadan Türkçeleştirilmiş kelimeleri kullanırım,,
-Kullandığım bazı kelimeleri kendim yaratırım ya da çok az sıklık ile kullanılan kelimeleri zaman zaman gün yüzüne çıkartırım,,( dezenfektif temizlik )
-Yazılarımda kelime ayraçı kullanırım,, ( olan/olacak şeklindeki gibi )
-Devamlılığı sürdürülebilir kılarken kopukluk olmamasına özen gösteririm,,
-Vurgu içinde vurgu yaparım zihinlere girebilmek için,,
*** Ha unutmadan nokta kullanmam onun yerine çift virgülü tercih ederim :) ,,