- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
Sekilen Top
Siz hiç top sektirdiniz mi ?
Yaşam denen komplike gerçeklikler ve bu gerçekliklerin varyasyonları bizlere bir şeyler hatırlatmalıydı! Biz hep siyah veya beyaz olmak isterken, gri olmak istemezken, grinin 50 tonu arasında yaşamsal bir merkez kurmuştuk,, Kılıktan kılığa giren, renk değiştiren insanlar oluvermiştik,, Aynı anda yüzlerimizde hem acı ve kederin hemde sevinç ve mutluluğun görselini oluşturabiliyorduk,,
Günümüzde neden hâla oyunculuk eğitimi veren kurum ve kuruluşlar var anlamak mümkün değil ! Oyunculuk eğitiminde, öncelikle duyu organlarımızı kontrol edebilmemiz öğretilmektedir,, Mealen burada anlatılmak istenen şudur : Size birisi kızgın olun dediğinde, siz öncelikle yüzünüz ve çehresinde barındırdığı objeleri kompakt bir şekilde tam bir uyum ve bütünlük ile o hali ( kızgınlık ) yaratmaya/oluşturmaya çalışırken , vücudunuzun yüzünüz dışındaki objelerini de bu oluşumun bir parçası olarak, bütünseleştirici özelliğiniz ile tamamlamaya çalışarak o ifade halini vermeye çalışırsınız,, Peki bu durum için oyuncu adayının eğitim almasına gerek var mı? Bence yok,, Zira biz bu hali ve dahi diğer hallerimizi yaşamsal döngü içerisinde ama isteyerek ama istemeyerek defalarca tekrar etmedik mi ? Kızgınlık ifadesi dışında, acı, sevinç, kalp mutluluğu, şaşırma-şaşırtma, sevgi duyma, aşık olma, tedirginlik, hastalık hali, elinden bir şey gelmeme durumu gibi bir çok ifade ve emojisine( jest-mimik ) doğal yollardan sahip olup yine defalarca görsellemedik mi ? Sanatçının en önemli enstrümanı yine kendi ruhu ve vücudu değil midir ?
Yaşam boyu takındığımız ifadeler, kendi verdiğimiz kararlar, kendi seçtimiz yollar, kendi vardığımız varsayımlar sonucu oluşuyorsa ne âla,,, Şayet takındığımız ifadelere yani sahip olduğumuz ruh haline ve gösterdiğimiz davranışlara alenen başkaları karar veriyorsa ne gam ne acı,,,
Hatırlayınız çocukluk çağlarınızı, gençlik heyecanlarınızı, şimdiki halinize bi bakınız,, Futbolu seven nesilleriz,, Şu anda bile futbolun bir çok farklı yönleri ile içerisindeyiz,, Oyuncu olarak , izleyici olarak, taraftar olarak, bahisci olarak hep futbol dünyasının içerisindeyiz,,
Siz top sektirdiniz mi hiç arkadaşlar ? Ben çok sektirdim,, Hâla da abartısız 100’e kadar rahat bir şekilde iki ayağımı da kullanarak , kendimi dinlendirerek topu düşürmeden sektirebilirim,, Topu sektirmek için iyi bir yön verici olmak gerek,, Dengeyi her daim ayarlarken ayaklar arası güç dengesini de korumak gerekir,, Topa genelde küçük dokunuş/vuruşlarla bir serilik yakalarız, kendimizi dinlendirmek için ya ayak değiştiririz ya da topu daha yükseğe atarız,, Amaç yön verici olarak topa istediğimiz manevrayı verirken topun yere düşmemesini sağlamaktır,,
Topu sektiren olmak var iken neden hep sekilen top biz oluyoruz? Neden başkalarının düşünceleri ve kararlarının sonucunu biz/bizler yaşıyoruz?
Devlet yönetmek zor bir iştir,, Birisi devleti yönetmek koyun gütmeye benzemez diyordu,, Birisi bizim kararlarımız/planlarımız günlük, haftalık, aylık,yıllık değil diyordu,, Bizim planlarımız asırlık diyordu,, Bunun çığırtkanlığını da yapanlar oldukça fazla idi,,
Birisi geçtiğimiz Nisan ayında, Corona salgını ile mücadelede alınan tedbirler kadar bu salgına ilişkin verilerin şeffaflığı da çok önemlidir diyordu,, Ne olduda şimdi verdiğiniz, aldığınız kararlarla ; Söylediğiniz sözler ile çelişir oldunuz? Siz topu sektiren değil, sekilen top oldunuz,, Asırlık kararlar alınmadığının da yaşayan tecellisi oldunuz,,
Oyuncuda enstrüman çok ; İnsanda külah yok,
Saygılar,,
Siz hiç top sektirdiniz mi ?
Yaşam denen komplike gerçeklikler ve bu gerçekliklerin varyasyonları bizlere bir şeyler hatırlatmalıydı! Biz hep siyah veya beyaz olmak isterken, gri olmak istemezken, grinin 50 tonu arasında yaşamsal bir merkez kurmuştuk,, Kılıktan kılığa giren, renk değiştiren insanlar oluvermiştik,, Aynı anda yüzlerimizde hem acı ve kederin hemde sevinç ve mutluluğun görselini oluşturabiliyorduk,,
Günümüzde neden hâla oyunculuk eğitimi veren kurum ve kuruluşlar var anlamak mümkün değil ! Oyunculuk eğitiminde, öncelikle duyu organlarımızı kontrol edebilmemiz öğretilmektedir,, Mealen burada anlatılmak istenen şudur : Size birisi kızgın olun dediğinde, siz öncelikle yüzünüz ve çehresinde barındırdığı objeleri kompakt bir şekilde tam bir uyum ve bütünlük ile o hali ( kızgınlık ) yaratmaya/oluşturmaya çalışırken , vücudunuzun yüzünüz dışındaki objelerini de bu oluşumun bir parçası olarak, bütünseleştirici özelliğiniz ile tamamlamaya çalışarak o ifade halini vermeye çalışırsınız,, Peki bu durum için oyuncu adayının eğitim almasına gerek var mı? Bence yok,, Zira biz bu hali ve dahi diğer hallerimizi yaşamsal döngü içerisinde ama isteyerek ama istemeyerek defalarca tekrar etmedik mi ? Kızgınlık ifadesi dışında, acı, sevinç, kalp mutluluğu, şaşırma-şaşırtma, sevgi duyma, aşık olma, tedirginlik, hastalık hali, elinden bir şey gelmeme durumu gibi bir çok ifade ve emojisine( jest-mimik ) doğal yollardan sahip olup yine defalarca görsellemedik mi ? Sanatçının en önemli enstrümanı yine kendi ruhu ve vücudu değil midir ?
Yaşam boyu takındığımız ifadeler, kendi verdiğimiz kararlar, kendi seçtimiz yollar, kendi vardığımız varsayımlar sonucu oluşuyorsa ne âla,,, Şayet takındığımız ifadelere yani sahip olduğumuz ruh haline ve gösterdiğimiz davranışlara alenen başkaları karar veriyorsa ne gam ne acı,,,
Hatırlayınız çocukluk çağlarınızı, gençlik heyecanlarınızı, şimdiki halinize bi bakınız,, Futbolu seven nesilleriz,, Şu anda bile futbolun bir çok farklı yönleri ile içerisindeyiz,, Oyuncu olarak , izleyici olarak, taraftar olarak, bahisci olarak hep futbol dünyasının içerisindeyiz,,
Siz top sektirdiniz mi hiç arkadaşlar ? Ben çok sektirdim,, Hâla da abartısız 100’e kadar rahat bir şekilde iki ayağımı da kullanarak , kendimi dinlendirerek topu düşürmeden sektirebilirim,, Topu sektirmek için iyi bir yön verici olmak gerek,, Dengeyi her daim ayarlarken ayaklar arası güç dengesini de korumak gerekir,, Topa genelde küçük dokunuş/vuruşlarla bir serilik yakalarız, kendimizi dinlendirmek için ya ayak değiştiririz ya da topu daha yükseğe atarız,, Amaç yön verici olarak topa istediğimiz manevrayı verirken topun yere düşmemesini sağlamaktır,,
Topu sektiren olmak var iken neden hep sekilen top biz oluyoruz? Neden başkalarının düşünceleri ve kararlarının sonucunu biz/bizler yaşıyoruz?
Devlet yönetmek zor bir iştir,, Birisi devleti yönetmek koyun gütmeye benzemez diyordu,, Birisi bizim kararlarımız/planlarımız günlük, haftalık, aylık,yıllık değil diyordu,, Bizim planlarımız asırlık diyordu,, Bunun çığırtkanlığını da yapanlar oldukça fazla idi,,
Birisi geçtiğimiz Nisan ayında, Corona salgını ile mücadelede alınan tedbirler kadar bu salgına ilişkin verilerin şeffaflığı da çok önemlidir diyordu,, Ne olduda şimdi verdiğiniz, aldığınız kararlarla ; Söylediğiniz sözler ile çelişir oldunuz? Siz topu sektiren değil, sekilen top oldunuz,, Asırlık kararlar alınmadığının da yaşayan tecellisi oldunuz,,
Oyuncuda enstrüman çok ; İnsanda külah yok,
Saygılar,,