- 12 May 2019
- 2,417
- 1,892
Evet Arkadaşlar Türk ozanı olarak bilinen ve Türk Halk müziğine önemli katkısı olan sanatçımızın 7. ölüm yıldönümünü geride bırakıyoruz. Ölüm bu hangimiz ölmeyeceğiz öğle değil mi ?
Sizlere biraz Neşet Ertaşın hayatından bahsetmek isterim.
Neşet Ertaş kimdir ?
Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. Annesinin ölümünden sonra babası ve kardeşleriyle birlikte köye yerleşmişlerdir ve çocukluğu köyde geçmiştir.
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.".
Neşet Ertaş, 1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; "O dönem Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir. Halk bu tavra destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş,bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutulmuştur.
25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede ''prostat kanseri'' nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Günümüzdeki sanatçıları biraz eleştirmek isterim.Bugün sosyal medyada gezinirken eskiden gördüğüm bir video önüme çıktı Video ektedir;
Sanatçı olmak için güzel sese ihtiyacınız yoktur her sesi güzel olan sanatçı olabilir ama her sanatçı sanatıyla gündeme çıkamayabilir :)
Birde şu videoya göz atalım Neşet Ertaşın Harbiye Cemil Topuzlu açık hava tiyarosunda verdiği konser sırasında ceketini çıkarmak için dinleyicilerden izin istediği an..
Fazla laf kalabalığına gerek yok güzel insandı mekanın cennet olsun güzel insan ...
Sizlere biraz Neşet Ertaşın hayatından bahsetmek isterim.
Neşet Ertaş kimdir ?
Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. Annesinin ölümünden sonra babası ve kardeşleriyle birlikte köye yerleşmişlerdir ve çocukluğu köyde geçmiştir.
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.".
Neşet Ertaş, 1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.
25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede ''prostat kanseri'' nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Günümüzdeki sanatçıları biraz eleştirmek isterim.Bugün sosyal medyada gezinirken eskiden gördüğüm bir video önüme çıktı Video ektedir;
Birde şu videoya göz atalım Neşet Ertaşın Harbiye Cemil Topuzlu açık hava tiyarosunda verdiği konser sırasında ceketini çıkarmak için dinleyicilerden izin istediği an..