• Bu bahis forum sitesi iddaaseverlerin fikir, tahmin ve analiz paylaştığı tamamen ücretsiz hizmet veren bir platformdur. Kesinlikle bahis oynatılmaz. Spor Toto Teşkilatı tarafından lisanslandırılmış siteler dışında bahis oynamak ve oynatmak Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanuna göre suçtur. Skype adresimiz üzerinden iletişim için tıklayınız

Bilgi Neşelerin Kadını Esengül’ün Trajik Kısa Hayat Hikayesi

Gogo 

Üye
Onaylı
29 Eki 2018
11,896
11,241
F1DBA2F0-0897-4655-BFC1-F3277460CFF0.jpeg


Değerli arkadaşlar,
Henüz daha 16 yaşında şöhret basamaklarını tırmanmaya başlaya büyüleyici ve muhteşem bir sese sahip olan Esengül hakkında bilgi vermek istiyorum,, Şayet yaşasaydı büyüklüğünün altında Hülya Avşarlar, Emel Sayınlar ve o dönemin muhteşem sese ait şarkıcıları ezilecekti,, Esengül’den daha iyisi olmayacaktı ve gelmeyecekti de,, Plak çıkartırken bile bir kez okuması yeterli idi,,

Duy sesinizi Semiramis , duy sesimizi Semiramis Gazinosu ,, Oflu İsmail yapılmaz dı bu be :(

Değerli arkadaşlarım aşağıda Esengül’e ait kısa ve acıklı hikayeyi okuyacaksınız,, Kısa derleme olan YouTube videosunda koyacağım sizler için,,

16 yaşında başlayan şöhret hayatı 25 yaşında nasıl bitti?


Esengül, 1979’da öldüğünde henüz 24 yaşındaydı. Kısa bir hayatın ardında uzun ve karmaşık bir hikaye ile bir dolu eser bıraktı. Duru bir su gibi akan sesi ve hüzünlü melodileri vardı. Uzelli plakçılık şirketi geçtiğimiz hafta 1970’li yılların ikinci yarısına damgasını vuran bu şöhretli sesin ‘Beterin Beteri Var’ adlı albümünü yayınladı. Uzelli’nin binlerce albümlük arşivini yeniden yayınlama amacıyla hazırladığı Esengül albümünde 13 parça var. Kulakları o dönemde güzel seslere açık olan herkesin bildiği bu parçalar, sizi 25 yıl öncesine götürecek.
A295AFE3-EC4A-4B83-B5EB-88ACE584FA20.jpeg

O yıllarda iki kadın vardı. Birinin adı Bergen, diğerininki Esengül’dü. Bergen’in asıl adı Belgin Sarılmışer’di, Esengül’ün ise Esen Ağan. On yıl arayla ölen bu kadınlardan biri olan Bergen ‘Acıların Kadını’ olarak nam saldı. Esengül ise Yıldırım Çavlı’nın deyimiyle, ‘Meşum Kadın’dı.

Bergen’e kıyasla ‘neşelerin kadını’ olan ve ondan 10 yıl önce ölen Esengül’ün hayat serüveni 24 Eylül 1954’te İstanbul’da başladı. Annesi Piraye Ağan konservatuvar mezunuydu. Küçük Esen, ilk müzik eğitimini annesinden aldı. Ardından İrfan Özbakır ve Abdullah Nail Bayşu ile çalıştı. Esengül adını ona Bayşu taktı.

Esengül, 15 yaşındayken yapımcı Ayhan Çoşkun’un açtığı ses yarışmasında birinci oldu. İlk 45’liği olan ‘Aşkımı Süpürmüşler’ birkaç ay içinde hit oldu ve Esengül, 16’sında sahnelerin ışıltılı dünyasına adım attı. Emel Sayın’ın alt kadrosunda çıktığı Lunapark’taki ikinci programından sonra Bebek Belediye Gazinosu’ndan gelen assolistlik teklifini kabul ederek büyük bir sıçrama yaptı. Şöhret basamaklarını tırmanırken Dikmen Gazinosu, Ankara Köşk, İzmir Akasyalar, Semiramis ve Maksim gazinolarında boy gösterdi.


Şan ve şöhret kuşu omuzlarına konduğunda Orhan Akçınar’la evliydi. Yıldızı parlayınca genç çift arasında şiddetli geçimsizlik başladı ve boşandılar. Esengül, öyle Emel Sayın ya da Ajda Pekkan gibi sahnede ağırbaşlı duran bir şarkıcı değildi. Gazinoda seyircilerin arasına akan podyumunda dolaşır, önüne gelene mavi boncuk dağıtırdı. Soyunma odası çiçeklerle dolar, devrin ünlü çapkınlarıyla namlı kabadayıları kapısında kuyruk oluştururdu.


YERALTI DÜNYASININ SEVDİĞİ KADIN

O ise, Adnan Şenses’e aşıktı. Hatta aralarında imam nikahı bile kıymışlardı. Fakat, Şenses’le Esengül’ün ilişkisi fazla sürmedi. Bir gece yarısı Şenses’i terk eden genç şöhret, Beşiktaşlı ünlü futbolcu Tayfun Kalkavan’a kaçtı. Bu ilişki de fazla sürmedi. Yeraltı dünyasının tüm şöhretli kabadayılarının adı Esengül’ün ismiyle yan yana yazılmaya başladı. Esengül sadece magazincileri değil, polis istihbarat elemanlarını da ardı sıra sürüklüyordu. Yalancı keklik gibiydi... Sahnelerin prensesinin ardından iz süren sivil polisler, aranan suçluları avlayıp kafese kapatıyordu.

İlişkileri çok karışıktı. Bir mafya bozuntusunun eline tutuşturduğu silahla gazinoda ateş edince soruşturmadan geçirildi. Bu soruşturma sırasında polislere, yeraltı alemi hakkında bildiklerini bir bir okuduğu söylenir. O alemle oynaşıyor, kader de onunla cilveleşiyordu. Acımasızlığıyla ünlü kabadayı Oflu İsmail bir gece gazinoya geldi ve belinden çıkardığı otomatik silahı masaya koydu. Oflu İsmail, Esengül’ün söylediği şarkıyı yarıda keserek ‘Benim için Taht Kurmuşsun Kalbime şarkısını söyle’ diye bağırdı. Olaya müdahale eden gazino sahibi Akbulut Karaoğlu ve şef garson tabancadan çıkan kurşunlarla öldürüldü. Takvimler 31 Mart 1979’u gösteriyordu ve Esengül için geriye doğru sayım başlamıştı. Ama o bunun farkında değildi.

Yaşadığı şoku birkaç gün içinde atlattı ve fırtınalı yaşamına geri döndü. Evli erkekleri baştan çıkarıyor ve Günaydın muhabirine ‘Evli erkeklerle aşk yaşamak hoşuma gidiyor. Çünkü eşlerinin çektiği acı bana zevk veriyor’ diyordu. Çok yuva yıktı ve dünyalar dolusu ah aldı.

ÖLÜME GÖTÜREN ESRARENGİZ KAZA

Semiramis’teki çifte cinayetin üzerinden 19 gün geçmişti. Esengül, zengin işadamı Faruk Özfıratlı ile geç saatlere kadar eğlendi. Özfıratlı da evli ve iki çocuk babasıydı. Sonra Beyoğlu’na doğru yola çıktılar. Ataköy’den geçerken caddenin ortasındaki kalasları son anda fark eden Faruk Özfıratlı fren yaptı ama arabanın frenleri tutmuyordu. Bir köprünün bariyerlerine bindirerek durduklarında, bariyer korkuluklarından biri Esengül’e, diğeri birkaç gecelik arkadaşı Özfıratlı’ya saplanmıştı. 18 Nisan 1979 gecesi meydana gelen bu kaza sırasında Esengül’le Özfıratlı olay yerinde hayatını kaybetti. Perde kapandı.

Aslında perdenin tamamen kapandığı söylenemez. Çünkü, kazanın ertesi günü İstanbul dedikodularla çalkalanıyordu. Söylentilere göre Özfıratlı’nın arabasının fren telleri o gece birileri tarafından ustalıkla gevşetilmişti. Yıldırım Çavlı’ya göre ‘Mafya bir hesabı kapattı’ diyenler vardı. Polis tutanaklarına, ‘aşırı alkol ve hız’ olarak geçen dosya, trafikten araştırmaya, oradan da cinayet masasına gitti ama bir sonuç alınamadı.


BİR SENEDE DÖRT ALBÜM ÇIKARDI

Esengül’ün ömrü kısaydı ama geriye uzun bir hikaye ve bir dolu eser kaldı. Yönetmenliğini Oksal Pekmezoğlu’nun yaptığı ‘Yansın Bu Dünya’ filminde Saadet Sun, Adnan Şenses ve Yaşar Yağmur’la başrolleri paylaştı. Sanat yaşamına 23 adet 45’lik, dört kaset, bir de film sığdırdı. 1978’de bir yıl gibi kısa bir zamanda ‘Bir Yoksula Rastladım’, ‘Uçup Giden Gençliğime’, ‘Beterin Beteri Var’ ve ‘Gel Otur Arkadaşım’ adlı kasetleri piyasaya çıktı. Longplayleri ise ölümünden sonra yayınlandı. Ölmeden kısa bir süre önce, yeni bir sinema filminin başrolü için teklif almıştı.

Esengül’ün albümlerini o zamanlar Türkiye’nin köklü plak şirketlerinden Uzelli yayınlamıştı. Şirketin başına geçen ikinci kuşaktan Metin Uzelli, şimdi binlerce eserden oluşan arşivinin en seçkin albümlerini birer birer gün ışığına çıkarmaya karar verdi. CD formatında piyasaya çıkarılan ilk , Esengül albümüne iki isim birden verilmiş: ‘Beterin Beteri Var’ ve ‘Taht Kurmuşsun Kalbime.’

Not : Haber kısmı Hürriyet gazetesinden alıntıdır,,


Esengül’ün Hikayesi ( YouTube )

Taht Kurmuşsun Kalbime ( YouTube )
 

Gogo 

Üye
Onaylı
29 Eki 2018
11,896
11,241
Emeğin içinde ayrıca teşekkür ederim dayıcım :)
Ben teşekkür ederim kardeşim,, Çok severim Esengül’ü,,

İnsanın ilk ak düştüğünde saçlarına, değişimin, ne olduğunu anlamaya başladığı zaman aralanır,,Bu aralanan kapının ardında bizleri her anlamda değişiklikler bekler,, Bu değişikliklerden biri de müzik anlayışımızdır,, Arabeski de önceden veya sonradan sevmek, insanın kendini tanımaya başladığı zamanlara nişane koyar,,
 

scarpion 

Üye
Onaylı
10 Eki 2018
10,225
13,474
yastığımın üstüne habersiz düşürdüğün bir tel siyah saçını sevip koklayacağım...
 

Kullanıcı Bul

Üst