- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
Metraj Kısası
Metraj terimi bilindiği üzere kullanım açısından inşaat sektörüne ait,, Ancak her alanda kullanabiliyoruz anlamı itibariyle,, Anlamını genelleştirirsek şöyle bi tanım daha gerçekçi ve kullanışlı olacaktır ,, Gerçekleştirilen ya da planlanan bir işin, kullanılan ya da kullanılacak malzemenin miktarını belirlemek için yapılan ölçümler, hesaplar ve işlemlerdir,, Tam da bu tanımdan yola çıkarak Metraj’ı sıfat ilave ederek niteleyebiliriz,, Örneğin kısa metraj,, Bu hali ile Metraj, çok daha geniş yelpazede kullanım alanına sahip oldu bile,,
Kısa metraj, film sektörünün vazgeçilmez unsuru,, Film kurgudan ibaretse, metraj, kurgunun sınırlarını, tamamen kurgulayanın zevklerine bırakmıştır,,
Bu aralar gündem kurgulardan ibaret,, Kurgu ile gerçeklik arasındaki ince çizgide gezinenler çok,, Mafya bi taraftan, siyasiler bi taraftan gazeteciler diğer taraftan,,
Bir yerde bi kurgu varsa bu, kurgulayanın ya zaafiyetini ya da zekasını ortaya çıkartır,, Amaçsız kurgu insanlarda hoş sâda oluşturur , maksatlı kurgu planlar silsilesine davetiye çıkartır,,
Gelelim güzel bi kurguya,, Son zamanlarda oldukça yaygın olan bir konuya,, Uğur Dündar’ın, Yılmaz Özdil’e olan hakaret sayılabilecek sözlerine,, Hakaret kısmını birazdan açacağım az bekleyin,,
Mafya bi taraftan, siyasiler bi taraftan, gazeteciler diğer taraftan dedik ya yukarıda burası kilit nokta,, Sezgin Baran Korkmaz, yine başkalarının yaptığı gibi kara para aklıyor, uluslarası çapta,, Kim ortaya çıkartıyor? Sedat Peker,, Kimler çanak tutuyor? Bu soruya herkesin cevabı vardır,, Bu olaylar yaşanırken , gündem bunlarla çalkalanırken hani bizim Trabzonlu varya hani uzunsoyadlı olan neydi hah şimdi buldum,, Tuncay Mollaveisoğlu,, Bu gazetecimiz Tele 1 ekranlarında Uğur Dündar’ı da davet edip program yapıyor,, Program yayın akışında devam ederken Yılmaz Özdil tweet atıyor,, Dündar ve Mollaveisoğlunu etiketleyerek,, Diyor ki özetle , Hani +1 TV vardıya hani siz kurmuştunuz, ekibinizde şu an Halk tv de bulunan bir çok gazeteci de vardıya,, Sizler kimin sözcülüğünü yapıyordunuz? +1 TV nin patronu kimdi gibi ima yollu ( gerçek mi değil mi bu iddia bilemem ) töhmet altında bırakıyordu,, Bu ima aslında siz şerefli gazeteci değilsiniz, Sedat Pekerinde sık kullandığı söz ile namusu maaşı kadar olan falan fıstık,, demekti,,
Uğur Dündar, markadır,, Bi ağırlığı vardır,, Gazetecilik yapılabilmesi için baştan var olması gereken 3-5 unsuru çok iyi bilir,, Bu temel sayılabilecek unsurlar oluşmamışsa , yaratılmamışsa Uğur Dündar öyle boş oluşumların içinde olmaz, mesleğine ve meslek ahlakına ters düşebileceği ortamları seçmez ve çalışmaz,, İlgili programda Yılmaz Özdil’e tepki göstermesi normaldir,, Ancak bunun bi sınırları olmalıydı,, Yerin dibine gir falan yakışmadı Uğur Dündar’a, hele ki canlı yayında toplumun büyük bir kısmını temsil ediyorken,, Yukarıda hakaret dediğim yerler burasıydı, bir çok sözü var Uğur Dündar ‘ın hepsini yazmıyorum,,, buraya atıfta bulunmuştum,,
Ey gidi Mollaveisoğlu, olayın bu raddeye gelmesinde acaba senin sorumluluğun yok mu ? Gözlerin kenafir bakıyor :) Fıldır fıldır oynuyor,, Uğur abi duygusallaşma falan diyorsun ama kafanın asıl içinde o anda kanalın ve programın aldığı Reytingdi,, Uğur Dündar’ın aşırı tepki göstermesinde bir çanak tutuşun olabilir mi ? Bir kurgu mesela,, Planlar silsilesine davetiye çıkartan türden kurgular,, Güzel kısa metraj güzel metraj kısası,,Sen isteseydin Uğur Dündar o şok hali ile aşırı dozlara gitmeyebilirdi,,
Neyse olan oldu, sayfa doldu,, Ama biz sol namusunu kaybettik,, Sonra biri geri adım attı öbürü hastaneye gitti, Araya Müjdat Gezen girdi falan yanlış anlaşıldık , öyle demek istemedim bla bla bla,,
İnsanları üzen nedir biliyor musunuz? Sağ namusu zaten çoktan beridir ortadan kalkmıştıda , Sol namusundan umudumuz vardı, Çünkü sol namusu , tarafsızlık, insan hakları, hukuk, adalet gibi bir çok ilkeyi koruyup kolluyordu,, Dürüstlük -Doğruluk vardı,, Günümüzde medyaya ( havuz ) güvenin kalmadığı yerde o havuz içerisindeki gazeteciler bile Özgür ve Tarafsız basının içinde ( Sol Namusu ) kendilerini aklamaya çalışırlardı ( İddia edilen olaya ilişkin Veysi Ateş derdini anlatabilmek için İsmail Saymaz’ı seçmişti , biliyorki havuz medyasında kendini çok rahat aklayabilirdi ama tercih etmedi çünkü havuz medyasına güven yoktu, her şeyden önce kendileri güvenmiyorlardı ) ,, Artık bu olay da bitti,,
Bu saatten sonra kabul etmediğim sağ namusuna , sol namusuda eklenmiştir,,
İyi forumlar dilerim,,
Metraj terimi bilindiği üzere kullanım açısından inşaat sektörüne ait,, Ancak her alanda kullanabiliyoruz anlamı itibariyle,, Anlamını genelleştirirsek şöyle bi tanım daha gerçekçi ve kullanışlı olacaktır ,, Gerçekleştirilen ya da planlanan bir işin, kullanılan ya da kullanılacak malzemenin miktarını belirlemek için yapılan ölçümler, hesaplar ve işlemlerdir,, Tam da bu tanımdan yola çıkarak Metraj’ı sıfat ilave ederek niteleyebiliriz,, Örneğin kısa metraj,, Bu hali ile Metraj, çok daha geniş yelpazede kullanım alanına sahip oldu bile,,
Kısa metraj, film sektörünün vazgeçilmez unsuru,, Film kurgudan ibaretse, metraj, kurgunun sınırlarını, tamamen kurgulayanın zevklerine bırakmıştır,,
Bu aralar gündem kurgulardan ibaret,, Kurgu ile gerçeklik arasındaki ince çizgide gezinenler çok,, Mafya bi taraftan, siyasiler bi taraftan gazeteciler diğer taraftan,,
Bir yerde bi kurgu varsa bu, kurgulayanın ya zaafiyetini ya da zekasını ortaya çıkartır,, Amaçsız kurgu insanlarda hoş sâda oluşturur , maksatlı kurgu planlar silsilesine davetiye çıkartır,,
Gelelim güzel bi kurguya,, Son zamanlarda oldukça yaygın olan bir konuya,, Uğur Dündar’ın, Yılmaz Özdil’e olan hakaret sayılabilecek sözlerine,, Hakaret kısmını birazdan açacağım az bekleyin,,
Mafya bi taraftan, siyasiler bi taraftan, gazeteciler diğer taraftan dedik ya yukarıda burası kilit nokta,, Sezgin Baran Korkmaz, yine başkalarının yaptığı gibi kara para aklıyor, uluslarası çapta,, Kim ortaya çıkartıyor? Sedat Peker,, Kimler çanak tutuyor? Bu soruya herkesin cevabı vardır,, Bu olaylar yaşanırken , gündem bunlarla çalkalanırken hani bizim Trabzonlu varya hani uzunsoyadlı olan neydi hah şimdi buldum,, Tuncay Mollaveisoğlu,, Bu gazetecimiz Tele 1 ekranlarında Uğur Dündar’ı da davet edip program yapıyor,, Program yayın akışında devam ederken Yılmaz Özdil tweet atıyor,, Dündar ve Mollaveisoğlunu etiketleyerek,, Diyor ki özetle , Hani +1 TV vardıya hani siz kurmuştunuz, ekibinizde şu an Halk tv de bulunan bir çok gazeteci de vardıya,, Sizler kimin sözcülüğünü yapıyordunuz? +1 TV nin patronu kimdi gibi ima yollu ( gerçek mi değil mi bu iddia bilemem ) töhmet altında bırakıyordu,, Bu ima aslında siz şerefli gazeteci değilsiniz, Sedat Pekerinde sık kullandığı söz ile namusu maaşı kadar olan falan fıstık,, demekti,,
Uğur Dündar, markadır,, Bi ağırlığı vardır,, Gazetecilik yapılabilmesi için baştan var olması gereken 3-5 unsuru çok iyi bilir,, Bu temel sayılabilecek unsurlar oluşmamışsa , yaratılmamışsa Uğur Dündar öyle boş oluşumların içinde olmaz, mesleğine ve meslek ahlakına ters düşebileceği ortamları seçmez ve çalışmaz,, İlgili programda Yılmaz Özdil’e tepki göstermesi normaldir,, Ancak bunun bi sınırları olmalıydı,, Yerin dibine gir falan yakışmadı Uğur Dündar’a, hele ki canlı yayında toplumun büyük bir kısmını temsil ediyorken,, Yukarıda hakaret dediğim yerler burasıydı, bir çok sözü var Uğur Dündar ‘ın hepsini yazmıyorum,,, buraya atıfta bulunmuştum,,
Ey gidi Mollaveisoğlu, olayın bu raddeye gelmesinde acaba senin sorumluluğun yok mu ? Gözlerin kenafir bakıyor :) Fıldır fıldır oynuyor,, Uğur abi duygusallaşma falan diyorsun ama kafanın asıl içinde o anda kanalın ve programın aldığı Reytingdi,, Uğur Dündar’ın aşırı tepki göstermesinde bir çanak tutuşun olabilir mi ? Bir kurgu mesela,, Planlar silsilesine davetiye çıkartan türden kurgular,, Güzel kısa metraj güzel metraj kısası,,Sen isteseydin Uğur Dündar o şok hali ile aşırı dozlara gitmeyebilirdi,,
Neyse olan oldu, sayfa doldu,, Ama biz sol namusunu kaybettik,, Sonra biri geri adım attı öbürü hastaneye gitti, Araya Müjdat Gezen girdi falan yanlış anlaşıldık , öyle demek istemedim bla bla bla,,
İnsanları üzen nedir biliyor musunuz? Sağ namusu zaten çoktan beridir ortadan kalkmıştıda , Sol namusundan umudumuz vardı, Çünkü sol namusu , tarafsızlık, insan hakları, hukuk, adalet gibi bir çok ilkeyi koruyup kolluyordu,, Dürüstlük -Doğruluk vardı,, Günümüzde medyaya ( havuz ) güvenin kalmadığı yerde o havuz içerisindeki gazeteciler bile Özgür ve Tarafsız basının içinde ( Sol Namusu ) kendilerini aklamaya çalışırlardı ( İddia edilen olaya ilişkin Veysi Ateş derdini anlatabilmek için İsmail Saymaz’ı seçmişti , biliyorki havuz medyasında kendini çok rahat aklayabilirdi ama tercih etmedi çünkü havuz medyasına güven yoktu, her şeyden önce kendileri güvenmiyorlardı ) ,, Artık bu olay da bitti,,
Bu saatten sonra kabul etmediğim sağ namusuna , sol namusuda eklenmiştir,,
İyi forumlar dilerim,,