- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
Dalga koyu, rüzgar dağı , kin ise ruhu aşındırır,,
Toplumun bir parçası olan insan, etkileşimin odağı, merkezidir,, İlişkilerde gel gitler vardır,, Anlaşamama yani kafaların uymaması durumu her zaman olabilir,,
‘Saygı duymak’ aslında ters ve olumsuz ilişkilerin yapıcı sonucudur,, İnsanların anlaşamadığı , sorunlu olduğu ilişkilerde ‘Saygı‘ terimi devreye girer,,
Fikirsel ayrılığa düşen, yaptığı tercihlerden dolayı anlaşılamayan, anlaşamayan insanlar zamanla birbirlerinden uzaklaşırlar,, İşin bu kısmı doğal iken birbirlerinden uzaklaşırken nefret tohumları ekme işlemi ise bu işin doğallığını bozmaktadır,,
Nefret tohumları, her zaman başkası hakkında kötü düşünmek , onları kötülüğe bulamak olarak adledilmez,, Bazen birbirlerine Saygı duyan iki insanın hiç bir yıkıcı sebep yok iken birbirlerinden uzaklaşması, uzaklaşmaya çalışması en keskin nefret tohumları olarak ortaya çıkar,, Yine aynı şekilde eder-değer terazisinde, iki kefeyi bi arada tutan Demirin bilerek paslatılmaya mahkum edilmesi en zehri nefret tohumlarının bulunduğu ortamın havasında umarsızca salınımına sebebiyet verir,, İşte bu noktada geri dönüşü olmayan parçalanma ve ayrışma başlar,, Hak eden , değerine ulaşamaz; hak etmeyen ise en büyük değere ulaşır,, Bunlar tehlikeli sulardır, sessiz çığlıktır, fırtına öncesi sessizliktir, görünmeyen tehlikedir, hiç görünmeyen ama çok baskın bir tehdittir,,
Kin gütmek , kin güdümsü ruh haline bürünmek, hiç hoş olmayan bir durumdur,, Herkes ben kinci değilim der ama ruhunu yavaş yavaş aşındıran sese istemese de kulak verir ve ruhunu almaçları açık olmayacak şekilde perde ile kapatır,, Bu raddeden sonra anlaşamadığı insanı , akli unsurları bir kenara bırakarak değerlendirir,, Çünkü o insan ile etkileşimine , kinsi aşınmış ruh ve zihnini çevrelemiş takıntılar kombinasyonu yön verecektir,,
Ey insan , ey dost, ey sevgili vazgeç bundan,, Eğer vazgeçmez isen emin ol ki uçurumundan yuvarlanacaksın ve seni kimin ittiğini hiç bir zaman bilemeyecek , anlayamayacaksın,, Anlayabileceğin tek şey uçurumun dibinde gördüğün imza olacaktır,, Ama o imza sana ait veya senin için değildir,, O imza, seni oraya düşürenin dostlarınadır,,
Toplumun bir parçası olan insan, etkileşimin odağı, merkezidir,, İlişkilerde gel gitler vardır,, Anlaşamama yani kafaların uymaması durumu her zaman olabilir,,
‘Saygı duymak’ aslında ters ve olumsuz ilişkilerin yapıcı sonucudur,, İnsanların anlaşamadığı , sorunlu olduğu ilişkilerde ‘Saygı‘ terimi devreye girer,,
Fikirsel ayrılığa düşen, yaptığı tercihlerden dolayı anlaşılamayan, anlaşamayan insanlar zamanla birbirlerinden uzaklaşırlar,, İşin bu kısmı doğal iken birbirlerinden uzaklaşırken nefret tohumları ekme işlemi ise bu işin doğallığını bozmaktadır,,
Nefret tohumları, her zaman başkası hakkında kötü düşünmek , onları kötülüğe bulamak olarak adledilmez,, Bazen birbirlerine Saygı duyan iki insanın hiç bir yıkıcı sebep yok iken birbirlerinden uzaklaşması, uzaklaşmaya çalışması en keskin nefret tohumları olarak ortaya çıkar,, Yine aynı şekilde eder-değer terazisinde, iki kefeyi bi arada tutan Demirin bilerek paslatılmaya mahkum edilmesi en zehri nefret tohumlarının bulunduğu ortamın havasında umarsızca salınımına sebebiyet verir,, İşte bu noktada geri dönüşü olmayan parçalanma ve ayrışma başlar,, Hak eden , değerine ulaşamaz; hak etmeyen ise en büyük değere ulaşır,, Bunlar tehlikeli sulardır, sessiz çığlıktır, fırtına öncesi sessizliktir, görünmeyen tehlikedir, hiç görünmeyen ama çok baskın bir tehdittir,,
Kin gütmek , kin güdümsü ruh haline bürünmek, hiç hoş olmayan bir durumdur,, Herkes ben kinci değilim der ama ruhunu yavaş yavaş aşındıran sese istemese de kulak verir ve ruhunu almaçları açık olmayacak şekilde perde ile kapatır,, Bu raddeden sonra anlaşamadığı insanı , akli unsurları bir kenara bırakarak değerlendirir,, Çünkü o insan ile etkileşimine , kinsi aşınmış ruh ve zihnini çevrelemiş takıntılar kombinasyonu yön verecektir,,
Ey insan , ey dost, ey sevgili vazgeç bundan,, Eğer vazgeçmez isen emin ol ki uçurumundan yuvarlanacaksın ve seni kimin ittiğini hiç bir zaman bilemeyecek , anlayamayacaksın,, Anlayabileceğin tek şey uçurumun dibinde gördüğün imza olacaktır,, Ama o imza sana ait veya senin için değildir,, O imza, seni oraya düşürenin dostlarınadır,,