- 29 Eki 2018
- 11,896
- 11,241
Gizsel Mutluluk Çabaları
Geçmişe ve geleceğe yani tarihe , aslında kimler hükmederlerdi?
Tarih boyunca gizli oluşumlar hep vardı,, Bu gizli oluşumlar alanlarına göre çeşitlilik gösteriyordu,, Gizli oluşumların en önemli iki alanı Din ve Bilim idi,, Din ve Bilim aslında aynı amaç için savaş verirdi,, Kullandıkları yollar farklı olduğu için sürekli birbirleri ile mücadele halindeydiler,, Hâla da öyle değil mi ?
Din ve dini oluşumlar için öncelik insandı,, İnsanın kendi dinine ait literatüre göre şekil alması gereklilik ve zorunluluktu,, Yani dini kurallara göre insan yaşamalı ve hayatı son bulduğunda mükafatını alabilmeliydi,, Dinsel çeşitlilik, insan ve insanlık ile doğru orantılı olarak günümüze kadar gelmiştir,, Dinin tek amacı insanın mutlu olabilmesini sağlamaktır,, İnsanların mutlu ve huzurlu olabilmeleri yaşadıkları toplum ile de ilgili olunca, Din alenen insana ve topluma ve dahi varsa devlete direkt ya da dolaylı yollardan müdahalelerde bulunurdu,, Burada doğrudan müdahalelerden değil dolaylı yollardan müdahalelere bi göz atacağız,, Dolaylı yoldan müdahale yönlendirme ile olur,, Yönlendirmeyi yapan asla göz önünde olmaz,, Kendisi gibi düşünen insanlardan kurulu gizli bir birliktelikleri vardır,, Bu birlikteliklerini bir amaç ,bir prensip, bir işaret ve bir giz ile mühürlerlerdi,, Böylelikle çekirdek kadro kurulur sonrasında ise bu kadro gerekli ve gereksiz üyeler ile olabildiğince genişletilirdi,, Bu genişletilmenin büyüme noktasında bir sınırı yoktu,, Bu sistem hücre sistemi ile korunurdu,, Bazı hücresel bölümler için geçişsel yollar vardı,, Bazı hücreler ise bilinirlikten azade idi,, Bazı hücreler vardı ama aslında hiç yoktu,, Yok hükmünde idi,,
Din kalkanı altında gerek dünyada gerekse de Ülkemizde bir çok , çok gizli oluşumlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de mevcuttur,, Bu oluşumlardan özellikle bazıları öylesine güçlüdür ki günümüzde dünyanın yönetiminde bizzat kilit rol oynarlar,, Onların onayı olmadan Güneş açmaz, yağmur yağmaz, fırtına kopmaz, ateş yanmaz, ülke yıkılmaz, ülke kurulmaz,, Onlar için kendilerinden olmayan her şey, sadece kukladır,, Gereksiz, önemsiz ayrıntılardır,, Amaç insan mutluluğu ise yapılan her şey gerekliliktir,, Gerekliliğin ötesinde, bir duygusallık karmaşası yoktur,, Saadet için bazen acı vermek bazen de acılanmak tamamen normal bir durumdur,,
Bilimsel oluşumların da tıpkı dinsel oluşumlarda olduğu gibi önceliği insan idi,, İnsanın mutluluğu, basit ve akli melekeler dışında bi özellikle , basit bir kişi, zümre ya da topluluğun inayetine ve kaderine bırakılmayacak kadar mühimdi,, Bu sebep ile her şeye muktedir olabilmeliydiler ki her daim insanlar mutlu bir şekilde yaşasınlar,, Bunun için tıpkı dinsel oluşumlar gibi kendi oluşumlarını kurdular,, Bilimin ışığı insanı yüceltmeliydi,, Bu yolda engel kim ise muhakkak yok edilmeliydi,, Yok edişler gelişi güzel yapılmazdı,, Öyle kurgu yapılırdı ki oyun içinde oyun sarmalı,, Suya yazı yazarlardı ancak gruptan olan bunu okuyabilirdi,, Bu oluşumlar mutluluğun resmini yaparlar öyle birbiri ile iletişim kurarlardı,, Bu oluşumlar her şeyi gören göz , her şeyi işiten kulak idi,, Görmek veya işitmek sadece kendinde olan duyu organları ile sağlanmazdı,, Başkalarının gözü , kendi gözleri ; kulakları ise kendi kulakları idi,, Burada alalade basit bir gerçeklikten bahsetmiyoruz,, Gerçeklik üstü gerçeklikten bahsediyoruz,,
Bilimsel oluşumlar tıpkı dinsel oluşumlarda olduğu gibi insanın mutluluğu , insan , toplum ve dahi varsa devlet ile de ilgili olduğundan yegane amaçları için saydığım faktörlerin en kılcal ve ince damarlarına kadar girmiş ve orada görünmez olmuşlardır,,
Gerek dünyada gerekse de ülkemizde hem gizli dinsel hem de gizli bilimsel oluşumlar mevcuttur,, Bu oluşumlara örnekler vermeyeceğim,, Zira amiyane bir tabir ile şehir efsaneleri dediğimiz , farklı platformlarda görüp, duyup, işittiğimiz oluşumlar , bu oluşumların oluşturdukları yansımalardır,, Onlar, yansımaların sahibi olan görünmeyen gerçeklerdi,,
Dinsel ve bilimsel oluşumlar birbiriyle her daim ortak amaç uğruna savaş veriyor olsalarda insan mutluluğu dışında ortak paydaları da yok değil,, Bu gizli oluşumlar, strateji dehasiydi,, Bu gizli oluşumların sırlarına yaklasabilen dahi olmamıştı,, Girmedikleri alan kalmamıştı,, Sadece gerçek hayatın değil, sanal hayatın da tam ortasındaydilar, ama onlar görünmez zirhlarini zaten giymislerdi,, Onların zihinlerine kelepçe vurulamazdı,, Onlar zihinlere hukmederdi,, Onlar aslında yapmak isttediklerini ,direk yapmazlardı,, Bir kaç Manevra ile insanları ve toplumları yönlendirir, sanki onların fikriymis gibi ,kendi fikirlerini empoze ederlerdi boş gerçekliğe,,
Onlar, kabul etmesekte hem geçmişin hem bugünün hem de geleceğin mutlak yön vericileriydi,, Çünkü onlar, mührü giz olan açığa çıkartılamayacak kadar var olan çok gizli oluşumlardı,,
Geçmişe ve geleceğe yani tarihe , aslında kimler hükmederlerdi?
Tarih boyunca gizli oluşumlar hep vardı,, Bu gizli oluşumlar alanlarına göre çeşitlilik gösteriyordu,, Gizli oluşumların en önemli iki alanı Din ve Bilim idi,, Din ve Bilim aslında aynı amaç için savaş verirdi,, Kullandıkları yollar farklı olduğu için sürekli birbirleri ile mücadele halindeydiler,, Hâla da öyle değil mi ?
Din ve dini oluşumlar için öncelik insandı,, İnsanın kendi dinine ait literatüre göre şekil alması gereklilik ve zorunluluktu,, Yani dini kurallara göre insan yaşamalı ve hayatı son bulduğunda mükafatını alabilmeliydi,, Dinsel çeşitlilik, insan ve insanlık ile doğru orantılı olarak günümüze kadar gelmiştir,, Dinin tek amacı insanın mutlu olabilmesini sağlamaktır,, İnsanların mutlu ve huzurlu olabilmeleri yaşadıkları toplum ile de ilgili olunca, Din alenen insana ve topluma ve dahi varsa devlete direkt ya da dolaylı yollardan müdahalelerde bulunurdu,, Burada doğrudan müdahalelerden değil dolaylı yollardan müdahalelere bi göz atacağız,, Dolaylı yoldan müdahale yönlendirme ile olur,, Yönlendirmeyi yapan asla göz önünde olmaz,, Kendisi gibi düşünen insanlardan kurulu gizli bir birliktelikleri vardır,, Bu birlikteliklerini bir amaç ,bir prensip, bir işaret ve bir giz ile mühürlerlerdi,, Böylelikle çekirdek kadro kurulur sonrasında ise bu kadro gerekli ve gereksiz üyeler ile olabildiğince genişletilirdi,, Bu genişletilmenin büyüme noktasında bir sınırı yoktu,, Bu sistem hücre sistemi ile korunurdu,, Bazı hücresel bölümler için geçişsel yollar vardı,, Bazı hücreler ise bilinirlikten azade idi,, Bazı hücreler vardı ama aslında hiç yoktu,, Yok hükmünde idi,,
Din kalkanı altında gerek dünyada gerekse de Ülkemizde bir çok , çok gizli oluşumlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de mevcuttur,, Bu oluşumlardan özellikle bazıları öylesine güçlüdür ki günümüzde dünyanın yönetiminde bizzat kilit rol oynarlar,, Onların onayı olmadan Güneş açmaz, yağmur yağmaz, fırtına kopmaz, ateş yanmaz, ülke yıkılmaz, ülke kurulmaz,, Onlar için kendilerinden olmayan her şey, sadece kukladır,, Gereksiz, önemsiz ayrıntılardır,, Amaç insan mutluluğu ise yapılan her şey gerekliliktir,, Gerekliliğin ötesinde, bir duygusallık karmaşası yoktur,, Saadet için bazen acı vermek bazen de acılanmak tamamen normal bir durumdur,,
Bilimsel oluşumların da tıpkı dinsel oluşumlarda olduğu gibi önceliği insan idi,, İnsanın mutluluğu, basit ve akli melekeler dışında bi özellikle , basit bir kişi, zümre ya da topluluğun inayetine ve kaderine bırakılmayacak kadar mühimdi,, Bu sebep ile her şeye muktedir olabilmeliydiler ki her daim insanlar mutlu bir şekilde yaşasınlar,, Bunun için tıpkı dinsel oluşumlar gibi kendi oluşumlarını kurdular,, Bilimin ışığı insanı yüceltmeliydi,, Bu yolda engel kim ise muhakkak yok edilmeliydi,, Yok edişler gelişi güzel yapılmazdı,, Öyle kurgu yapılırdı ki oyun içinde oyun sarmalı,, Suya yazı yazarlardı ancak gruptan olan bunu okuyabilirdi,, Bu oluşumlar mutluluğun resmini yaparlar öyle birbiri ile iletişim kurarlardı,, Bu oluşumlar her şeyi gören göz , her şeyi işiten kulak idi,, Görmek veya işitmek sadece kendinde olan duyu organları ile sağlanmazdı,, Başkalarının gözü , kendi gözleri ; kulakları ise kendi kulakları idi,, Burada alalade basit bir gerçeklikten bahsetmiyoruz,, Gerçeklik üstü gerçeklikten bahsediyoruz,,
Bilimsel oluşumlar tıpkı dinsel oluşumlarda olduğu gibi insanın mutluluğu , insan , toplum ve dahi varsa devlet ile de ilgili olduğundan yegane amaçları için saydığım faktörlerin en kılcal ve ince damarlarına kadar girmiş ve orada görünmez olmuşlardır,,
Gerek dünyada gerekse de ülkemizde hem gizli dinsel hem de gizli bilimsel oluşumlar mevcuttur,, Bu oluşumlara örnekler vermeyeceğim,, Zira amiyane bir tabir ile şehir efsaneleri dediğimiz , farklı platformlarda görüp, duyup, işittiğimiz oluşumlar , bu oluşumların oluşturdukları yansımalardır,, Onlar, yansımaların sahibi olan görünmeyen gerçeklerdi,,
Dinsel ve bilimsel oluşumlar birbiriyle her daim ortak amaç uğruna savaş veriyor olsalarda insan mutluluğu dışında ortak paydaları da yok değil,, Bu gizli oluşumlar, strateji dehasiydi,, Bu gizli oluşumların sırlarına yaklasabilen dahi olmamıştı,, Girmedikleri alan kalmamıştı,, Sadece gerçek hayatın değil, sanal hayatın da tam ortasındaydilar, ama onlar görünmez zirhlarini zaten giymislerdi,, Onların zihinlerine kelepçe vurulamazdı,, Onlar zihinlere hukmederdi,, Onlar aslında yapmak isttediklerini ,direk yapmazlardı,, Bir kaç Manevra ile insanları ve toplumları yönlendirir, sanki onların fikriymis gibi ,kendi fikirlerini empoze ederlerdi boş gerçekliğe,,
Onlar, kabul etmesekte hem geçmişin hem bugünün hem de geleceğin mutlak yön vericileriydi,, Çünkü onlar, mührü giz olan açığa çıkartılamayacak kadar var olan çok gizli oluşumlardı,,